Hayatı onu aramakla geçiyor...
Eksik bir şey mi var?
Bazen dudaklarımda kalıyor cümleler,
Bazen boğazımda düğümleniyor geceler.
Sebepsizce izliyorum karanlığı,
Bir fotoğraf ile.
Bir tutam umut,
Usulca yaşıyorum anılarında.
İntihara bir adım kala,
Dudaklarına kilometrelerce uzakta.
Usulca yaşıyorum içimde bölünen kişiliklerimde,
Her dokunuşunda farklı biri oluyor;
Her kişide ayrı ızdırap çekiyorum.
Uzun bir yolculuk
Nereden başlar
Nereye gider bilinmez
Elbet bir gün biter
Ama her adım attığımda senden uzaklaştığımı hissederken
Neden sen hep arkamda kalmaya devam ediyorsun
Bu kağıt
Elimde ki kalem
Ve çok çok uzun bir gece
Yine aklımdan çıkmayan
Sıcacık dudakların
Gözlerimi seninle dolduran karelerin
Bir tınıda saklı,
Ona ulaşmamın sırrı.
Belki uzakta, belki parmaklarımın ucunda.
Acı gerçekle yüzleşmek,
Parça parça yere dökülmek,
Kabuk kaplamış bir hissiyat;
Boğuluyorum!
Lanet olası kısır döngülerde,
Asla bitmeyecek nefretimde,
Şeytan vücut bulmuş;
Karşımda duruyor.
Bir satranç tahtası var önümde;
Bir gün uzaklardan,
İstanbul gelecek!
Çok güzel gelecek,
Hem sana hem bana.
Çünkü, hatırlar mısın bilmem ama,
Hani Karaköy vapurunda öptüm ya seni,
Yavaşça izliyorum İstanbul'u
Hafif aralık ve soğuk sızan bir pencereden.
Olsun,
Bu gece gözlerin ısıtır içimi.
Olmasan da yanımda,
Ben hissediyorum gözlerini.
Tuhaf Simsiyah gözler
Karanlıkta yıldızların arkasında
Beni izliyorlar
Orada olduklarını hissediyorum
Bana hem gel hemde git diyorlar
Korkuyorum
Kırmızı boyalarım vardı benim,
Çizimlerimde asla yetmeyen aşk dolu kalplerim,
İki tepenin arasından doğan gülümseyen güneşim vardı.
Bir bahçem bir sevdiğim bir ailem vardı.
Kırık hayallerim vardı benim geçmişte kalan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!