Kuşatmış Seni Süveyda
(Ham Yüreklerin İşi Mi, Katlanmak Bu Çileye)
Demir, dövüle-dövüle çelikleşir!
Pişmeden olgunlaşmaz ki, yürek! Ey! Dost;
Yana-yana öğrenir tahammülü...
Nasırlaşan eller misali acıyı hafifletse de;
Dağlanan yüreğe nakşolur silueti, sevgilinin;
Saplanmış ok gibi hissedersin varlığını, içinde...
Kimi zaman hicran tüter,
Kimi zaman bahar açar, kanatlanır gönül
Lâkin kısadır kelebeklerin ömrü...
Karanlığın gizeminde kursan da derin hayaller;
Tahayyül deryasında dolansan da başına buyruk;
Kulağına düşen sesle gerçeğe uyanırsın!
Fakat bitmez bu döngü..
Sil baştan kurulur, kumdan kuleler...
Kuşatmış Seni SÜVEYDA,
Müptelâsı Olmuşsun EY! CAN...
Metanet Yazıcı
Metanet Yazıcı
Kayıt Tarihi : 24.10.2015 20:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yoksa kalbin gizli günahı mı?
Sanırım her iki halde de fark etmiyor..
Şiirin başından sonuna kadar adım adım o noktaya geliniyor. 'Pişmekten, olgunlaşmaktan' öteye doğru kayma, kolayı seçme.. Hatta kandırılma, alıştırılma söz konusu..
Günümüzde zor tabii kendini koruyabilme, Yaradan'a sığınıp zoru seçme.. Tuzaklar o kadar bol ki. Birine düşmesen diğeri hazır..
İnsanın zaaflarını çok iyi işleyen bir şiir. Kutlarım Metanet Hanım..
TÜM YORUMLAR (7)