Kuşatmadaki bir orduyu duyuyorum ve gökgürültüsünü
Dizleri köpüklü atların suya batışını:
Kibirli, kara zırhlar içinde duruyor tepelerinde
Hor görerek yuları kımıldatıyor kamçıyla at arabacıları.
Geceye doğru bağırıyorlar savaş adlarını.
Uykumda inliyorum duyduğumda uzaktan yayılan kahkahalarını
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan