KUŞ YÜREKLİ
Martı yürekli biri uçtu
Boğaziçi Köprüsü’nden
Görünmeden kimseye
Asarken son şiirini korkuluğa
Tutunamadı soğuk çeliğe
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ŞAİR; Şiir yazmadan yazacağı şiiri kafasında iyice oluşturur. sonra düşünür !Neyi,nasıl, niçin yazmalıyım? Evet. bir gerçeğin resmini görüyorum şiirde.Adını duymadığımız nice değerli şairlerimiz vardır... Şiirin mesajı çok anlamlı ve derindi. zevkle okudum. tam puan +ant. kutluyorum. selam olsun.
Şimdi düşünüyorum, düşünüyoruz, 'var olduğu kadarıyla, duyarlı kişiler...'
'Düşen neydi?'
Kendisini 165 m. yüksekten atan insan mıydı, 'denize çakılan?'
Yoksa 'insanlığımız mı?'
İçtenlikle kutluyorum duyarlı şahsınızı ve şiirinizi İnci Hanım...
Bunca çelişkiyi, bunca yozluğu, bunca kirliliği kaldırabiliyorsak hala... İşte o kiri, pası 'avuçlarına alıp' isyan edenler de var, boğazın suları temizler belki diye...
Hazin olduğu kadar güzel ve etkiliydi şiir.
Tebriklerim ve sevgilerimle.
'Kırıldı kanatları
Oysa yumuşak sanırdı mavi denizi
Nereden bilsin betondan sert olduğunu
Hiç düşmemişti bu kadar yüksekten
Kuşlar dedi ki;
Pişman olmuş düşerken '
Bu düşüş başka şairem ...Hiç düşer mi 'MARTI YÜREKLİ şairler...? Martılara eş olur uçar gider. Eğer vurmazsa özğür martıyı birisi.
Kırılmasın kanadı. Desin ki;
****
Bu sabah bir söz verdim.
Şahidi kendim olan.
'Akıllan yüreğim' dedim,ona göre...
Bu kaçıncı düşüşün.
Sen düşünce kavradığın el
kimindi,
bir düşün?
Yaralarını sen onarmadın mı?
Düşe kalka...
Toparlandım yeniden.
Tutundum dizlerime.
Ayağa kalktım BEN.
Yürüdüm kendi yoluma.
Öyle dönüp dönüp,
bakmadım da arkama.
Yükledim her şeyi kağıttan gemiye.
Yol açıklığı diledim kırılmışlıklara.
Olgunlaştım BEN,
biraz geç kalsam da...***BİR NOKTA ___h.g
Desin,gökyüzüne baksın martı yürekli şair.'Solsa da maviler,kir tutmaz ki beyaz.'Uçacaktır martı yüreği yeniden..
Çok güzeldi şiir. Şair kırgınlıklarını bile naif bir hüzünle anltır. Çok beğendim. Yolunuz açık olsun. Kocaman sevgilerimi bırakıyorum.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta