I.
çağıran sesim
kuş sesi ürkek
korkunç uzuyor sessizlik
şimdi tüfekleri doldurmak vakti
çağıran sesim
kalbin saatini kurma vakti
o süslenmiş tabuttan hafiflik alınmalı
tren rayları ve çile
herkesin biraz ağzı ve kaderi
metalden gül dökmüş anneleri
kadın mutlu
adam kamyon kadar ağır
çağıran sesim
kuş sesi ürkek
II.
bir nefes olduğu için bu şiir
yola çıkmış olana ay ve çokça güneştir
nasıl da göresim var
söylesem utanır
yakın durmak için
yaslandım öylece denize
acemiyim yine
ezber edilmiyor aşk
zora düşmüşüm, yüzüstü
sevmişim aslanın gözlerini
benden doğru beyaz
kalbin saatini kurma vakti
çağıran sesim
kuş sesi beyaz
III.
balkız çiçeğinden yoğurmuşlar da
nazdan bir oyuncak yapmışlar
halini sorsan bana
bahçelerden bahçelere gül aşırmışlar
bir eksiğim olsa, çeşmenin suyu kesilse
geç kalmışlığın kalır aklımda
anaç kuşun ağzı ile tutturduğu
ve sonra saklandığı, çöpten yuvayım
çağıran sesim
kuş sesi kırmızı
ne mi olurdu erken uyusan
ayaklarım dolanır, gece aceleye gelirdi
şarabın aklında zehirli bir ok
testinin dibini vurmakta
IV.
pusatsız çıktım
nasıl hafifse yalınayak koşucu
bir gülü anlatmak için
sana başvuruyorum
meydana çıkarken
çelikten bir bilek olduğun için
çamurun apaydın olduğunu
daha yüce bir el arzuladığını öğrendim
kuş sesi beyaz
bir su kaynağından kalktı yürüyor
yalnız elleri ile direnir
kalbi yanında vur emri olan
V.
seni bilmek mi tehlikeli
yoksa unutmak mı felaket
sevince boyadın, dünyanın o eski şehrini
alnımdan geçen bu süt nehri
kuş sesi beyaz
senin elinde güneş doğuyor
yarından söz et; o uçan ak bir kuştur
uzasın saçların, bir kadından ilham alır
her denizin kabarması
sen az söyle ben çok bilenirim
benimle başla bir çocuğu büyütmeye
derimin altında harp sırası almışız
derimin altında zenciler yıkanıyor
iyi ağırla beni kadın kadın olsun
erkek erkekliğini doğursun, yorsun
VI.
çağıran sesim, kalbin sorgusu
kendine sakladığı neşidesi süleyman’ın
gönlüne Allah
uzuuun bir neşe olarak insin istedim
bir yağmur damlası gök kadar ağır
örtün, senin örtün beyaz yanımız
bir saadet gelip sokuluyor yanıbaşıma
durdu her şey kafamın içinde
kıpırdasam bozulacak düzen
kanatlarından kuşlar çıktı
senin kuşların
ak köpük ve yaratılması güneşin
tüylerine sürtünmesidir kanatsız bir kelebeğin
VII.
göz göze bakamasak da
parçalara bölünüyor zaman
kançiçekleri tutuyorum
gebe yanım şiirin içine düştü
çocukları seviyorum senden sonra
eşikte yatmakla sınıyorum kendimi
kızkardeşisin hasan’la hüseyin’in
ellerin ferahlık vermeli
çağıran sesim
kuş sesi yalaz
toprağın tenime sokulması var
inandım inandın inandım sana
inandım ellerinin sarhoş ediciliğine
VIII.
içinin ılık duru nehri ile gel
çağıran sesim
kuş sesi ürkek
bir saadet gelip sokuluyor yanıbaşıma
gelip durmuşsun dilimin ucunda
şarkı ve şiirlerin tarhında
ve de kalbin
ben illa gelirim üzümün bereketiyle
saçlarımda sevilmek ağrısı var
diyor gibisin, duydum
kuş olur gelirsin
bir kanatla bir kalbe
bir bakış zamanında kuşlar ancak girer
sevgili ellerin türlü tatlar yoğurur
kimsesiz çocukları alırsın soframıza
biter rızıktan yana korkumuz
ben daha ağlamadım
sen o zaman gör nasıl güzel oluruz
IX.
yağmur yağdı sana benziyorum
bir bahaneyle bir daha benziyorum sana
dileniyorsun çaresizliğim
biraz daha yanlızlık yağıyor
bu akşam, bir başka yerde olduğuna inanıyorsun ya
yanılıyorsun, işte şuradasın
ihtimal bir aynayı sevindirmeye kalktın
çok durmaz aynada görüntü
göğün sancıdan karın vermesidir ebemkuşağı
eski güzel kadınlar gelip sende durdu
kalbin saatini kurma vakti
imdaaat, kalbim
sen nerdesin ben nerde nerdeyim
X.
valide cami avlusunda kendi şiirimi okuyorum
ismihan sultan dinlesin diye
elinin en güzel parmağına
şiirden en güzeli bir yüzük yakıştırıyorum
ağustosu hazırladın getirdin eylülü
sözü dinlemek kolay sükutu duydum
delirmiş kadınlar kedilerle konuşur
şair adamın kendisi ile konuştuğu gibi
inandım inandım inandım sana
inandım ellerinin sarhoş ediciliğine
XI.
korkunç uzuyor sessizlik
şimdi tüfekleri doldurmak vakti
isyan isyanın içinde diş
isyanın çevresi tuzak
gülü sevme hallerinde hata yapar insan
kalbin kendisi için
et olmadığı anlamı için
bağışla, geç kaldım
kuşanmalar ve gitmek kadının getirdiğidir
sar beni, duvar diplerinde kalmasın serinliğim
her şey için aramızda bir yer olsun olmasına
kara olsun deniz olsun, insan olmasın
çekiç olan arzum bir kuştur
sen bir kuşsun, kuş sesi sıcak soluk
XII
tüm kelimelerin sabıkası var
kimi vurulmuş
kiminin yüzükara
bir suskunluğum var bana benziyor
nasıl dilersen öyle bil
kürtçede uçsuz bir namazgahtır mezopotamya
senin bakışına kardeş, kanatlan gel turaç
her bakışım aşk gibidir, odalarına girmelisin
odalarında güzel çocukların rüyaları, ellerini katmalısın
ben kadının yüzünde
cenneti ve cehennemi de gördüm
hoşgeldin turaç
kalbin saatini kurma vakti
(birnokta edebiyat dergisinde yayımlandı)
Kayıt Tarihi : 22.12.2010 10:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!