Saatine ayak uyduramadığım zamanlara inat ettim.
Güneş hergün doğup , hergün batıyordu.
Ben doğuşunu , batışına kaçırdığım aklıma küs düşmüştüm oysa.
Rüzgar benim kafamın içinde esiyor ve olur olmadık zamanlarda algımı donduruyordu.
Tıpkı annemi kaybettiğim andaki zamana gidiyordu. Anlıyordu ama algilayamiyordu. Yüreği kanıyor ama sızıntının önüne geçemiyordu.
İçinde bir dengbej ağıt yakıyordu ama ses çıkmıyordu. Donmuştu sanki herşey.
Akşam dokunduğumda sıcacıktı. Sabah dokunduğumda buz gibi yatıyordu musalla taşında. Ötesi berisi yoktu. Gidişinle yüreğime esen rüzgar hiç kesilmedi. Duvarlar yıkıldı ben o harebenin içinde kendini bilmez halde Anne diye seslenemeden Kala kaldım. Bir ses geldi , türkülü ! Bir el dokundu sıcacık. Bir ses filizlendi yüreğimden masum. Bir balon uçtu , çocuksu ellerimden. Harabeyim , viranım , talanım, yetimim oracıkta. Balonu elime veren sen , duvarı yıkan ben. Harabeyi talan eden ben. Yetim bırakan Annem'in durduğu yerden sırtını yasladın bana ve güç verdin. Söyle nasıl unutayım. Nasıl yok sayayım. Nasıl var edeyim. Rüzgarlar esiyor beynimde!
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta