Bir bedeli olmalıydı içtiğim öksürük şuruplarının.
Ayaz bir kış akşamı sokak başında başı boş bekleyen titrek delikanlı diye betimlememeliydim kendimi.
Aldırmalıydın mesajlarıma, almalıydın kollarına beni, umursamadan üçüncü kişilerin düşündüklerini.
Çok yazık ki ürkeğin tekiymişsin alamadın göze, en azından parmak ucunda yürüyerek evden tüymeyi.
Oysa ki ben aldırış etmemiştim yağan yağmura, ıslanan bedenime, esen rüzgara...
Bir bedeli olmalıydı sesi kısık bu adamın nane limon içerken büzüştürdüğü yüzünün.
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.