Kuruluş Devlet-i Aliye Şiiri - Ömür Düzen

Ömür Düzen
24

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Kuruluş Devlet-i Aliye


Taşların bağrından fışkıran güller İslam nişanıdır
Gülleri dik tutup elif yapan sapı Türklük şanıdır
Türklüğün İslam ile münasebetinden doğan Osmanlı
Yedi asırlık dev destandır otuz altı kahramanlı
Onların hamuru savaşla değil sanatla yoğrulur
Otuz altı hünerli sanatkardan bir Osmanlı olur
Payımıza düşen pay almaktır muazzam destandan
Pay almaktansa saldıranların hiç farkı var mı şeytandan
“Osmanlı gerici!” haykırıyor Avrupalı serseri
Osmanlı değil onların derdi, İslam peygamberi
Görmemek mümkün mü dünyaya taşan eserlerini
Gözlerini oysalar yine görürsün o hizmetlerini
Her şeyi gören dağ taş varken hakikate şahit
Kuduz Avrupalıyı değil hakikatleri işit
Gökte bayrağımız güneş yerde yatağımız toprak
Bir bir anlatır maziyi dile gelip konuşarak

Moğoluyla Bizansıyla ölüm rüzgârları eserken
Tüm zorlukları ayaklar altına alıp ezen
Taşkın bir Osmancık fırladı cennet penceresinden
İslam düşmanları nasibini aldı pençesinden
İslam’ın ve Türklüğün kişiliğe bürünmüş hali
Bu kişilikte yalnız devlet kurma hayali
Dik başı doğuştan asiydi hem Bizans’a hem Moğol’a
Asırlarca taşındı Aynı ruh oğuldan oğula
Osman Bey önderliğinde kurt bakışlı bahadırlar
İslam için doğarken de ölürken de savaştılar
İkizce Mevki inde düşerken ağabeyi kollarına
Osman düştü yine en çetin cenklerin yoluna
Göğsündeki saf imanıyla zaferden sefere koşar
Bir bir alınır Bilecik, İnegöl, Karacahisar...
Söğüt‘den, Bursa’dan, İznik‘den kaleden kaleye
Namı yayıldı Kara Osman diye her köşeye
Yetmiş iki millet birleşip olsun diye bir aile
Adaletin devletini kurdular -Osmanlı- ismiyle
Selçuklu bir mehtap gibi gökten düşerken
Osmanlı güneşi doğdu hem de pek erken
Allah adalet rahmetini Osman Beyle dağıttı
O göçerken buradan bizde kalan bir ağıttı
Osman gazi, dostun bir yana düşmanın bile
“Bir yiğidi yitirdik diyor” senin gidişine
Dağı taşı güneşi bayrağı dinleyip anladım
sonra yüzümü çevirip yarına ben haykırdım

Sarayları ilmek ilmek ilimle örülmüş birer külliye
Kültür ve medeniyetin mirasıdır devlet-i Aliye

Hani coşkuyla andığımız günler nerede
Sabreden bu gençlerin Sabrı bitmek üzere
Sıra bizde kalmadı bu işin tersi düzü
Bu sözde medeni asra basalım mührümüzü
Göğe çıkan bulutlar yağmurun habercisi
Yeryüzüne inen Türkler rahmetin elçisi
Yüce çınar kururken meyvesini bıraktı
Meyvesi içine yüz bin Çekirdek sakladı

Mazi gürbüz sesiyle bizlere sesleniyor
Zahmet etmeden rahmet olmaz yor kendini yor

Ömür Düzen
Kayıt Tarihi : 5.2.2022 00:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ömür Düzen