Kuru Kuruya Sevda
Evimin yolu
Her akşam yorgun argın döndüğüm
Kısır döngü
Hani şu hep bildiğimiz kördüğüm
Kapımı açarken
Yüreğimin gıcırtısı doldurur odamı
Kupkuru bir yalnızlık bekler adamı
Odam darmadağınık
Oraya buraya atılmış düşüncelerim
Misafir gelmesidir çekincelerim
Bu pecmurde bu pasak
Bana sen yasak
Allahım bu nasıl bir sır
Nasıl bir sak
Masamın başında otururken bir ara
Bilmem kaçıncı sigara
Kurutur ciğerimi
Arada bir iki damla tuzlu su
Çok da ağlamam doğrusu
Eh işte silmeğe ne zahmet
Kendi kendine kurur
Köşede masa üstünde
Bir demet gül kurusu
Durur
Hani sana vermiştim de almamıştın
Bir gün alırsın diye saklamıştım
Sen de hiç evlenmedin ya
Oldun sonunda kız kurusu
Ömrünün cevapsız sorusu
Kuru inat mı desem
Bilemiyorum doğrusu
Sonbahar da geldi yine çöktü
Çilemin bilmem kaçıncı yaprağını döktü
Dallar desen
Rezil rüsva hep-kuru
İçim desen o da zaten kup-kuru
Aslında geçti içimde heyecanım
Öyle ki
Kurudu canım
Kurdukça kurarım
Gül kurusu
Dal kurusu
Kız kurusu
Yaş kurusu
Can kurusu
Aşk kurusu
Ömürümü kurutan bu kısır döngü
Aslında kuru-kuruya bir sevdadır benimki
Peki ya seninki
Kurulmuş bir gurur
Velhasılı
Anla işte
İçimi kurur.....Aykırİ Cahit Telkök 29-12-2011
Kayıt Tarihi : 29.12.2011 03:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

10 tam puanla canı gönülden alkışlıyorum bu güzel şiirinizi antolojimde saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (19)