Çürük elmaya,
Zayıf halkaya bel bağlanmaz.
Kol kırılır yen içinde kalır,
Erkekler ağlamaz.
Düşün kellesi koltuğunda,
Kılıç sallayan askeri
Çanakkale de mermiyi sırtlayan,
O koca Seyit’i.
İstanbul surlarına,
Sancak diken Ulubatlı Hasan’ı.
Cumhuriyetin kurucusu,
Mustafa Kemal Paşa’yı
İzmir de düşmana ilk kurşunu atan
Gazeteci Hasan Tahsin’i
Sütçü İmamı, Nezahat onbaşıyı,
Kara Fatma’yı, çavuş Halime’yi.
Lafla peynir gemisi yürümez,
Hepsi kuru gürültü.
Hezimet hizmet değildir,
Kargalar ne peynirler götürdü.
Tüy bitmedik yetimin hakkı var,
Miri malında,
Ormanda kurdun, kuşun rızkı
Ağaçların her dalında
Çaldığını aldım sanan,
Nursuz pişkin suratlar,
Pinokyo’dan uzun burun,
Midas’tan büyük kulaklar.
Elini taşın altına koyanı,
Dilinden, ilminden oldu
Bu millet bu zilleti hak etmiyor,
Artık yeter vallahi yoruldu.
2022
Kayıt Tarihi : 1.4.2022 01:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Musab Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/04/01/kuru-gurultu-14.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!