Statüko gözleri kör etmişti. Haydi saltanatı korumada Osmanlı Ailesinin çıkarı vardı da ahalinin ne çıkarı vardı? Ahali de dini bir iman akdi sandığı bu kabil saltanat statükosunu koruyordu!
Üstelik Osmanlı gelecek için ülkenin varlığı için kendi saltanatı olmayan bir meşruiyetle ülke bekasını düşünseydi Ekim devrimini: işgal altında olan kendisinin kurtulması için yine kendisine bir destek bir şans olacağını görecekti.
Ortada saltanatları için gözü dönmüş ve salt saltanatlarından gayrısını gözü görmez şekilde gözü kararmış olan bir saltanat ve hilafet vardı.
Bu görmezliği ile saltanat küfür addettirdiği Ekim devrimi gibi bir olanağın Bolşevik sıfatını kuvvacılar için bir suç ve suçlayıcısı olarak görecekti. Saltanatları için kendilerince küfür addettikleri Bolşeviklik sıfatını, kuvvacılara ihale edecekti.
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta