Küresel dünya, eyalet ya da bölge valiliklerine benzer yöntemlerle sömürgeleştirildiği bir süreçi yaşamakta.
Adına, yönetim biçimi ne derseniz diyin, tüm biçimleriyle küresel egemen sistemin memurları olmuş yönetimlerce halklar, insanlar yönetilmektedir.
Bir bütün olarak SÖMÜRGELEŞTİRİLMİŞ dünyanın adına küresel dünya deyip ama bu küresel bütünlük içinde daha çok parçalara bölünmüş ve daha VAHŞİ BİR KAPİTALİZMİ yaşadığımızı RESMEDEMİYORUZ…
Yani bunu anlatabilecek propaganda araçlarımız yok, varsa da etkili ve yetkili ve de kalıcı değil.
Hem küresel bir işgal ve hem de MİLLİYET çatışmalarının hortlatıldığı gününüz dünyasında yeni kurtuluş arayışlarına eski yöntemler ya da geçmiş demokratik mücadeleler ışık tutuyor olsa da, KURTULUŞA DAİR yeni pratik eylemliliklerin geliştirilmesi gerektiğini düşünmek zorundayız.
Hemen her çıkar çetelerinin rahatlıkla organize olduğu bir dünya da geniş halk yığınlarının dağınık, vurdumduymaz, yıllardır KIŞ UYKUSUNDAN UYANAMAMIŞ hali karşısında en etkili devrimci uyanışın örgütlenmesi ve kurtuluşa dair bir ışık, bir rehber, bir yeniden uyanışın yolu olmalı?
Hemen her bireyin, en basitten, en karmaşaya doğru sistemle sıkı bir ilişkilenme içinde olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, bu egemen sistemin asıl bekçileri ve sistemin devamının en önemli unsurları yine bireylerin ta kendisi olduğunu görürüz.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.