94]2-Aydınlanış azminin ikinci adımı olan enstitüler, birincisi kadar elzem ve dikkate şayan bir atılımdı ve ilericilikti. Alan tabanlı, 'İş içinde eğitim'; 'Çoklu akıl eğitimi' yani; öğrenci-proje-eylemdi. Önce; somut- eylem- sonra soyut eylem; sonradan da: soyut- eylem-somut; bazlı üçlü etkileşimli giriştirilen, alan girişimli bir eğitimdi. 1935'lerde taslakla şıp, 1937'lerde pratiğe konan çok modern ve çağının ufkunun bile, hemen önünde olan, bir strateji idi.
Olacakların sonuçları kestirilmiş, sosyal, halksal fizibiliter yerleşimsel ön tedbirin uyumlaştırılmasının şimdiden projelendirmelerinin önlemleri alınıyordu. Görevi yangın söndürmek olan bir işlevin, yangın alanına gelişte; ‘tuh araç içine su doldurmayı unutmuşuz ‘diyen sorumsuzluk ve öngörüsüzlük dıgıllığı değilidi. Ama softalıklar ve işbirlikçilikler eliyle, durumdan ziyan kıyılacaktı! Gazi, giydiği gömleğin ateş oluşunu, söylemle değil; yaptıklarıyla, projeleriyle önemser oluşuyla, çevresindeki kimi çokça mantar gibi olan tutumlara gamlanması, Gazi’in bu işteki vehameti ve mahşeri vicdan yakıcılığını görüyor ona göre davranıyor olmasındandı.
Bu projeye, doksanlı yılların sonuna doğru gelindiğinde ve iki binli yıllarda, adeta; Dünya yeniden ve sanki yeni keşfedilircesine; sanki yeni buluşçusu olunuşmuş gibiymişçesine, tekrardan sar ılınacaktı. Bu kez inançla, övüne övüne sarılı nacaktık. Eğitimdeki bu tür güzellikleri, tüm siyasi gerici politikalar, el birliği ile önce; tu kaka edip, kapatırlar. Sonrada, sıkıştıklarında tüm yaptıklarını unutulmuş olurlar. Yitiğini bulmuş yoksun tavrına düşerlerdi.
Yıktıklarını tekrardan görüp, yeni projeymiş gibisinden sar ılınıp; neredeyse demode olmuş zamanı geçmiş zamanıyla tu kaka edilen öngörüleri, aynı anlayışlar bu kez de bu tu kaka edilen eski projeleri kurtarıcı bularak baş tacı ederler. Bu tür oyalamalarla, 70 yıllık eğitimde yaptıkları yıkıcı kendi bilmez olumsuz oluşların; anlayış devamı olmalarının çelişmelerini bangır bangır bağırarak sahiplenirler! Adeta eğitememenin suçlusunu bulmuşlar gibi aynı mantalitenin tu kaka etmiş olduklarına; diz çöküşle, 70 yıl sonra tekrardan sarılırlar. Tabi zamanı ve genelce fonksiyonları değişmiş bir projeyi, yani; 'işbaşında eğitim, projeli eğitim ve alan etkili çok sal dinamikle eğitim' biçiminde olan eski projeyi, örgün ve yaygın eğitimin, içine almak gereğini duyarlar.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta