86]Yeni olan ulvi düşünce, tekçi ve inanççı olan mantıkla taşınamaz olacaktı. Bu yüzden bu toplumun düşünemez kılınmış yurttaşlarına bu inanççı tekçi mantığın yanında çoklu düşünmenin mantık ve felsefesi hiç bir zaman öğretilmedi. Bu geçmişten günümüze toplum hayatına vurulmuş en büyük darbe idi. Ve hala da geçerlidir. Bu yüzden 'en büyük halk' diye naralar atılır!
Genç cumhuriyet bağrındaki gelişen olumsuzca ve yetersizce olan uyumsuzlukları ve çelişmeleri, genç sistemle kendiliğinden elemeye başlayacaktı. Bir yol alış, hep aynı kumaşın dokusu ile biçimlenemezdi. Bunlar devrim koşullarının kendilik elemeleri idi. Böylesi sürecin uyumsuzluklarına düşen kimi özverili ve yetenekli kişilere değin, çok basit öznel ve sübjektif öyküleri dahi örnek denişlerle öne çıkarıldı.
Elbet: İkinci adam olmanın hırs ve siyasi tamahları bile bu tür işlerin içinde alenen ve açık açık vardı. Bu oluşmalar içindeki eylemler, günün konjoktürsel gelişmesi dahilinde olan halin icabından türemiş serbest düşünceli girişmelerden olmayıp, en alt düzeydeki ortak duygular birikmesini paylaşan, sıfır hareketlerdi. Açıkçası, bu tutumlar yeni ile girişememe idiler. Var olan konjonktürselliğin, emperyalist destekli gerici güçleriyle el ele, kol kola işbirlikçi dayanışmalarını da, asla istemeseler dahi (ki öyledirler de) , rakibimin rakibi benim dostumdur gibisinden, bu gücün, yanlarında bulunacakları kuşkusunu da ele veriyordu.
Sizin, yeni atılımlarınızı sürdürmeniz, kuruluşunuzun idamecilik amacıdır. İlla toplumsal yapı işleyişinizi yapılandırmanız gerekiyor olacakken, birden bire halksal yapının, hassas oluş konuları, her şeyin önüne geçirildi! Soyut, anlamsız bir mücadelenin kulvarına (şeridine) adeta zorla giriliyordu. Bu rüzgârın esişi, günümüzde; fırtınalarını üflemeye devam edecekti. Aslında bu hal, en azından güncelin görüntü kirliliğidir. Ve refleksinizi, var olan güç ve enerjinizi; boşu boşuna böylesi bir atıl yöne tevcihiniz olacaktır.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta