73]Üstelik de bu isyanların bırakın toplumsal nesnel nedenlerini, bir merkezi otorite kurma anlayışları da şöyle dursun; merkezi otoriteyi de yıkıcıydılar. Din eksenli ve sosyal heyecanlı, bir kaşıma fiilidirler. Bu müzelik var oluştu. Bu fosil eylemler dizgesi hem mekezi otoritenin büyük zaafıdır, hem de eylemlerin kendisinin zaafidirlar. Ayağını, toplumsal olmayan, artık demode olmuş, birey dünyasının alanı olan çekimleyicinin üzerine, basmıştılar.
Hâlbuki coğrafyanın kendi içindeki feodal egemenleri, bin yıldır; merkezi otoritelerle, kendi bölgelerini otonomcu bir yönetme ile, durumu paylaşmışlar gibi görünmektedir! Böyle olunca da, hem geçmişten gelen kısmi otonomluklarıyla ve hem de imparatorluğun bir ahalisi olmaları sıfatıyla, merkezi otoritenin bir unsurudurlar.
Böyle olunca, bu isyanlar bölgelerinde bir merkezi otorite çıkarıcı bir plânlaşma siyaseti de değildirler. Kendi bölge egemenleri, egemenliğinde; İstanbul merkezli, merkezi otoriteleri vardır. Lakin merkezi otorite, işgali himaye eder görünümlüdür. Özgürlüğün felsefesi nedeniyle, Ankara'da yeni oluşan, ikinci bir merkezi otorite vardır.
Yeni otorite hem kutup değiştirmiş hem de eksen değiştirmiş ve işgale karşı bir dirençleşmedirler. Ama aynı zamanda da, Ankara'nın otoritesi eski otoriteye karşıdır. Yurdun merkezi otoriteyi her yerinde sağlamak istemektedir! Oysaki isyan bölgeleri de, bu yeni oluşturulan otoritenin etkin bir parçasıdırlar. Ne var ki Ankara, İstanbul merkezli, oteriter iki kutuplu oluşmanın şaşkınlığı, işgalcilerce kullanılacaktı.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta