59]Bunun içindir ki şimdi de 1996'dan beridir de 'Cumhuriyet Travma yarattı' terene ve sakızı var edildi. Cumhuriyet aydınlanmasıyla asla ve asla buluşturulamayan halk, bunun yerine toplumumuzu; hortlaklarıyla, yani tekke, cemaat ve tarikat gibi mezara gömdükleriyle hızla ve tam bir demokratik özgürlükler içinde(!) buluşturulmasının çok ivedi gayretindedirler!
Şimdi güzel Türkiye'miz, nüfusun % 10-15 i aşmayan bir bu gibi azınlığın ve fevri çabalarının, gayretleriyle olan tarisel, nesnel ve bilimsel olgulardan yoksun olmanın aydınlanması içindedir! Aydınlanmamanın temelinde, bir akıl ve ekonomik fakirliğin, bir sınıfsal çelişkinin, uluslar arası güçlerin egemenlik yarışmasının belirleyici rol oynadığı, anlaşılamadığı için 'halk iradesi' boğması ile toplum, cendereye hapsedilişle sıkıştırılmaktadır. Halkın bir paket erzaka ihtiyaçlılığından çıkan yetkilenme potansiyelini, güya 'halk iradesi' cakasına çevirmektedirler!
Yurttaşlık bilinci olmayan, tebaa ve sadaka mantığınca iyice yoğrulmuş olan, bazı ama %85 çoğunlukta kitlelerin ihtiyaçlılık bilmezliği, 'halk iradesi' yapılmaktadır. Halkın, ihtiyaçlarını karşılanması bir 'sosyal adaletçi' yurttaşlık hakkı sağlanması içinde olması gereken; halkın bu bilmezliği sadakacı öğütçü öğrenme kültürleriyle buluşmaları olmaktadır. Hükümetlerin bu sosyal adaleti gerçekleştirmeleri zorunlu bir anayasal ve sözleşimsel zorunluluklarıdır.
Hatta iktidarların sosyal adaleti gerçekleştirmiyor olmaları yasal olarak ve görev ihmali olarak bir SUÇTUR. Yurttaşın temel ve zorunlu ihtiyaçlarının, her ne olursa olsun, karşılanması; devletçe gerçeklenir durum olması yasal zorunluluktur. Bu harcamaların ödenekleri yıllarca yurttaşına harcanmaz. Ama bir seçim esnasında, bu türden gerekenin bütçe ödeneklerinin, seçimlerle; yurttaşın kendilerine sadaka olarak döndüğünü, halk hiç bilememektedir!
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta