45]Hiç bir şey olmadı mı? Olur, mu öyle şey. Baştan beri söylediğimiz bir ilke var. İnsanların kendilerine ait alışmalardan kopmaya karşı olan direnme ilkesi, burada da kendini elbet ele verecektir. Biz bile bugün Avrupa standartlarına uymak için, eski alışma tutumlarımızdan kopmaktayız.
Uyum yasalarıyla bu kopmalar, şimdi bizde ne kadar 'Travma' yapıyor ise, Atatürk devrimleri de o kadar Travma yapmıştı! Siz uygarlığa, siz yeni refaha, siz yeni yönetim ve yeni paylaşımların yaşantılaşmasına açılıyordunuz.
Üstelik bugün cadde sokak ve yer adlarını, yabancı isim yapmakla bizler kendi dilimizi de unuttuk! Ne hikmetse, İstiklal Savaşını 'travma yaptı' basitçiliğiyle gören kafalar (anlayışlar): bugün Avrupa uyum yasaları ile benzer travma devrimleri yapmakta pek hevesliler! Eğer geçmişe ait travma oldu denişteki değerleme doğru ise; şimdiki günde Avrupa Travmasını en çok yaratanlar da, bu temsili anlayıştırlar!
Toplumsal olgular bir travma yaratsa da, toplum ona takılıp kalınmazlar. Toplum kişi öznellik hırs ve duygularını taşımaz. En az iki nedenledir. Yeni olgu kaybedişlerinden çok daha fazlasını kazanç olarak verecektir. Ve her toplumsal olgular yaşayabilmek için, emsalleri ile rekabetçi donanımlı olması içinde olması zorunluluğu vardır. Bu iki neden travmanızı, seve seve edecektir!
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta