20]Toplumlar somut verileri ile hareket ediyor, galatı hisçiler soyut ve absürt çıkışla hareket ediyorlar. Bu tam bir sapla samanı karıştırma işidir. Sözüm ona, bazı aydın kesimlerce bilinçli yapılmaktadır. Toplum kendi reel yapılanış ve somutluk ilişkiliğine göre düşünür.
Soyutçu, halka ait düşüncenin gem almazlığı olanı hak ve özgürlük diye, topluma tarif etmek, bir aydın işi değildir. Olsa olsa, kışkırtıcı, işbirlikçi çıkarcı kesim tutumu olabilir. Gerici istemlerin tezahürlerini, kadınlık masumiyetini ortaya sererek, kendini varlaştırmaya çalıştığını, göremeyecek kadar illüzyondadırlar. Bu tür söylemlerle, aslında durumların mekânı da şaşmıştır.
Böyle şiraze şaşkını söylem, söyleşe söyleşe ancak kendisini ikna ederdir. Oysa hastalık varsa ve tehdit ise, tedavi sürecektir. Dün tedavi oldum diye, bugünkü tedavimizin ihtiyati oluşunu görmezden gelip bu bir vehimdir, bu bir korku yaratmaktır diyerekten, bırakılır mı? Bu bir hayati ve kaydı ihtiyattır. Bu tür savunmanın hassasiyetleşmesi de doğaldır. Bu türden yaşanmaların da vehimsel yol kazası olacak ise olur. Sistem bu oluşu dengeleyerek yeniden kararlılık düzeyine çeker. Kaza riski sizi, uçağa ya da binmekten arabaya binmekten alı koyar mı?
Ama bu kaza olacağı bilinç ve öngörüsü için de sistemlerin kendisinin hastalanmasına izin vereceği anlamına da, gelmez herhalde. Toplumlar tümelci belirim olacaklardır. Yani toplumlar, üretimin kendi ilişkileyiş örgülemesinin yasal dayanaklı oluşu içinde olacaklardır. Hayaliden tabusal olmayan, genel ve herkeste ortak olan; öznel yararcılığın gözetilirliği ile belirecek yasallığın oluşmasıyla toplumlar devinir. Kişisel, öznel,evham ve deliriyumlar, burada söz konusu değildir. Korku yaratılıyor, evham yaratıyor diye toplumcu somut bir olayı, afakî kılan bir akıl, ancak turp suyu hak eder bir akıldır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta