7]Atatürk; toplumsal akılcılık ve toplumsal bilimcilik olan laikliği, sosyal adaleti ve demokratik bir cumhuriyeti, tek otoriter yapılı üniter bir toplumu, bizlere bıraktı. Bu ilkeler, mevcut konjonktürsel toplumsal, Dünya birliği yapılarında da geçerlidir. İlkeler, temel eksen işlev devinmeli, izafiliklerdir. Bunlardan sapmayan, ama günümüzde aksayan türden değişmesi gereken her yanlışı, Atatürk mü önlüyor? İzafi olanı, zaman ve düzlemin akışı belirlerdi. Değilse mevcut düzene, geçmiş öznellikleri monte etmek, ne bir haktır, ne bir özgürlüktür, ne de bir demokratikleşen anlayıştır. Ne de Atatürk’e layık bir bakış tarzıdır.
Atatürk’ü haksız eleştiren bir melun, bilmeli ki Atatürk’ün kurduğu tek bir laiklik dahi olmasaydı bu günkü hayal ettikleri Atatürk’ten bekledikleri demokratik adımları atamamayı bir yana bırakın; demokrasinin adı ağızlarına alınamaz bir bilinemez olabilecek denli iki otoriteli yapının dışlaması kapsamında olacaktı! Üstelik böyle bir öneri ve tartışmanın cüretini bile edemeyecekti. İşte Gazi’ye dek olumlamanız da, olumsuzlamanız da, bu içermeler içinde olmalı. Yoksa olmayana erg metodu ile bakıp; bakılan nokta da, parça olaylarla sistemin ana inşasını görememek bir aydın abesliği olsa gerek.
Atatürk işleyen bir yapı ve doğma olmayan mekanizmanın temelini bize bıraktı. Atatürk benim her yaptığım, sizin gelecekteki eylem kılavuzunuzdur demedi. Kendisi bir değiştirici olan geleceğe değin değişmezliği savunamazdı. Bu tür söylemler, kerameti kendinden men kül, kişilerin absürtlüğüdür. Atatürk bıraktığım ipe sıkı sarılın, yoksa sapıtırsınız da, demedi. Bilimin ve aklın ve çağdaşlığın güncel ölçüsünü salık verdi ki bu zaman ve düzlem durumunda, yeni yeni üretilecek olan akıl ve bilimdir.
Böyle bir dinamiğe, nasıl vebal sorulaki? Bunlar, inançsallık dışında düşünemeyen kafa anlamaların yorum mantığı ve kusur arayışıdır. Atatürk gibi deha düzeyindeki bir diyalektik de zaten; yarın da, gelecekte de; siyasetini tartışılmaz ve akıl üstü kılması, beklenmezdi.
Gitgide büyüyen karanlıklarla
Ne zaman sevdiysem kavruldu tenim
Bir ateşin açtığı yanıklarla
Sabahı olmazdı çok gecelerin
... gelişte bir anlama biriktirme süreci ve ortalama duygu ve harekette birikiş vardır. SANIRIM BURASI ÇOK ÖNEMLİ HOCAM.
TAM PUAN VE TEBRİKLERİMLE EMEĞİNE SAĞLIK.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta