Kasvetin karanlığı çökünce yüreğine.
Uçurumun kenarında yürüdüğünde.
İfrit’in sinsi sesini işitirsen zihninde.
Yitirme avuçlarındaki son umut damlasını.
Yaratan’ın ipine tutun sımsıkı.
Ve vardır çevrende bir kurtuluş kapısı.
Hatırla yolunu adım adım döşeyeni.
Hayatın kıyısından çekip alır seni.
Her gece, bir gündüze gebe.
Kara bulutlar, rahmet yağmuruna müjde.
Gülün kokusu güzeldir;
Amma dikensiz gül yoktur.
Yürek kanamadan,gül sulanmadan;
Olgunlaşır mı ne gül ne de insan?
Hiç gördün mü dünyanın laf ile döndüğünü,
Bu fanilikte yüzlerin rahat rahat güldüğünü?
Karıncanın duasıdır gece gündüz çalışmak.
Ağustos böceği kışın yaşayamaz saz çalarak .
Yüreğinin ülkesinden gönder dileklerini O’a.
Güven, sabret O’nun huzurundasın daima.
Hikayeni anlat O’na, nerde olsan dinler seni.
Şahdamarında atan O’dur, anlayabilsen ne dediğini.
Kayıt Tarihi : 6.9.2016 19:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!