Kurtlar Sofrası/Sinsi Kurdun Öfkesi

Sanal Sosyalizm/Sanal Türk milliyetçiliği/Sanal Kürt milliyetçiliği/Sanal Müslümanlık/bitmeyen dış borçlar/IMF/Sanal AB üyeliği.
.......Osmanlı Devleti tarih boyunca devlet ilişkilerinde İngiltere'ye fazla yüz vermemiştir.Zaman zaman çıkarları uyuşup birlikte hareket etselerde bu hiç bir zaman yüksek seviyeye ulaşamamıştır.İngilizler durumdan hiç memnun olmamışlardır.
........Yunus Emre şöyle demiştir:'Bir ben vardır benden içeru' Tabi Yunus burada Tanrı'yı kastetmiştir. Ancak dünya konjoktörüne baktığımız zaman
Yunus'un dediği gibi masum bir içeru'lik yok aksine kapitalizmin oluşturduğu zaman zaman el değiştiren çeşitli şekillerde tezahür eden gizli bir kapitalistler birliği vardır.Başta Amerika olmak üzere kapalı kapılar arasında sürekli,gece gündüz hesaplar yapılır,planlar çizilir,uygulamalar yapılır,A planı tutmazsa B planına geçilir.Dünya kapitalistleri sömürecekleri ülkelerdeki işbirlikçilerini destekler.İşbirlikçilere ödevler verilir.İş birlikçiler bu ödevleri yerine getirirken ülkelerdeki masum halk bölünmeye, parçalanmaya, cahilleştirilmeye itilir.Ülkede kutuplaştırmalar yaratılırken diğer yandan ülke içinde mason kulüplerinden tutun da çeşitli yerli ve yabancı
Kurtlar sofrasına dolaylı ya da dolaysız bilerek ya da bilmeyerek hizmet ederler.Ama İngilizler'in ayrı bir öfkesi var.Önce Osmanlılar'a,sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne.(Bu,Birinci Dünya Savaşı'nda açıkça görüldü.Çanakkale 'de yek vücut olan milleti yenemedi.Sinsi Kurt(İngiltere) bileğinin bükülmesini hiç sevmedi.Mondros ateşkes Antlaşması'yla ülkemizi ellerini oğuşturan İngiltere Fransa ve İtalya kadar Türkler'i tanımadığından(Adada ve uzak oldukları için biraz da İngiliz -Türk halkı olarak) her şeyin bittiğini sanmıştı.Çanakkale'de 1-0 gibi net bir skorla yenilen İngiltere'nin bu defa gözü kesmiyordu.Her türlü silah,cephane,
lojistik desteği sağlayarak komşumuz Yunanlılar'ı sanal olarak yine üstümüze kışkırttı.Çanakkale'de ve Kurtuluş savaşı'nda yuvasını savunan kuşlar misali İnancı olmayan İngiliz,Anzak; daha sonra Kurtuluş Savaşı'nda Yunan askerleri Türk topraklarında niçin savaşacaklardı? Bizim yuvamız elden gidiyordu canımızı,kanımızı ortaya koyacaktık.Sanal savaş yapan özdeki İngiliz,Anzak,Yunan askerleri niçin savaşacaktı.(Bugünkü Irak halkını düşünün Türkler kadar birlik ve beraberlikleri olmadıkları halde(Özde kapitalizmin hırsı) yuvalarını,nasıl da sanal savaşa gelen yani inancı olmayan Amerika'n ve İngiliz ordularına karşı korumaya çalışıyorlar.) Biz de teslim olmadık.Bizim yaptığımız bir şey vardı.Cumhuriyeti kurup bilimi rehber aldık.Kapitalizme meydan okuduk.Tümüyle Türk patentli,bilime dayanan bilime otomatik ayak uyduran bir ekonomik ve toplum biçimine geçtik.Kurtuluş Savaşı'nda arkadan dişerini gösteren Sinsi Kurt İngiltere amacına ulaşamadı. Bu defa bileği bükülmemiş tuş olmuştu.Görünürde Yunanlılar yenilmişti ama aslında arka planda korkan İngiltere tuş olmuştu.
.......İngilizler bunu nasıl yeyip yutacaktı.Bu onlar için şeref ve namus mesele-
idi.Daha Kurtuluş savaşı'ndaki nal seslerinin uğultusundan kurtulamayan İngiltere yerinden doğrulup tamamıyla bizim olan Musul ve Kerkük'ü bize yar etmedi.Sağlama almak için Güneydoğu'da İsyanlar çıkarttı.Ve Güneydoğu'
yu Türkiye'nin zayıf noktası haline getirdi.
.......İçinde bir ben'i olan kapitalizm Rusya ve Çin'de kurulan sosyalizmi hazmedemedi.Onun derdi Sosyalizm falan değildi.Kurtlar'ın derdi dünya egemenliğini Rusya'daki ve Çin'deki hakim olmayan feodal ve kapitalistlerin yönetimdeki egemenliklerini kaybetmesiydi.Sonunda Kurtlar 'Gorbaçov' u ardından Yeltsin'i piyon olarak kullanarak Rusya'da ki egemen güçlere yönetimi teslim etmiştir.Ancak Putin buna 'dur 'demiştir o da bir nebze.Çünkü Putin biraz da Rus milliyetçisi görünmektedir.Rus halkının diğer halkların egemenliğini hazmedememiştir. Rusya'yı 7 Rus bakanına tapu eden Amerika'ya karşı dördünü tutuklatıp Rus prestijini kurtarmaya çalışmıştır.Daha yakından yaşıyoruz Rusya ve ayrılan ülkelerin ormanları ve madenleri kapitalist ülkelerin eliyle tarumar edilmektedir.Putin'de halen engel olamamaktadır.
Ayrıca Rusya'da aymaz,içkici,fuhuşa batan bir toplum yaratmıştır bu kapitalist ülkeler yani Kurtlar(Rusya'yı votka yıkmıştır.Votkayı Amerika desteklemiştir.) .Bir toplumu yıkmak istiyorsan önce o ülkeyi ayakta tutan milli duyguların yerine sanal duygular,gerçek din ve kültürünün yerine sanal din ve kültür,birey değil sürü oldukça bencil küçük düşünen in-
sanlar ve politikacılar yaratacaksın. O ülkede sanal olarak kendisine bile faydası olmayan sanal milliyetçilikler yaratacaksın.
......Dönelim bu içten içe olan Kurtlar'a ve ayrıca Türkiye karşısında tuş olan İngiltere'nin özel kinine.Vietnam'ı,Afganistan ve Irak'ı fiilen işgal eden kurtlar, diğer ülkeleri de çeşitli sanal durumlarla enerjilerini diskalifiye etmeye çalışmıştır.
....Türkiye'de Türk halkının,sinerjisini yaratacak Mustafa Kemal sayesinde,
kurulan Türk çeliğini eritme çalışmaları yapmaya başlamıştır.Güneydoğu sürekli Türk'ün zayıf noktası tutulmuştur.Atatürk milliyetçiliği dururken,alter-
natif Türk milliyetçiliği yaratılmıştır.Bu milliyetçilik Türk devletini savunuyoruz diye Türk polisinin ve Türk askerinin görevini üstlenmeye çalışmıştır.Niye bizim polismiz ve askerimiz bizim insanımız, Türk değil mi ki? alternatif bir güç mücadeleye başlamıştır.Türk gücüyse Türk gücüdür bu polis gücü de olur asker gücü de.(Siz de olan cesaret onlarda yok mu) Niye alternatif bir güç? Bu suni bir durum.Bu alternatif Türk milliyetçiliği karşısında bir alternatif Kürt milliyetçiliği çıkmıştır.(Her şey zıttını geliştirir kuralı.Biri güçlendi mi diğeri de güçlenir.) Bu milliyetçilikte Kürt nüfus yoğun bir şekilde artırılmaya çalışılmıştır.İşsizlik ve açlık pahasına yapılmıştır.Bu da suni bir durum.Çünkü doğallığı zorluyorsunuz.
.........Emperyalist ve kapitalist ülkeleri aç bir kurda benzetebiliriz.Ama hiç doymayan...Mesela siz bir kurdu koyun sürüsünün içine bırakın kurt dinlene
dinlene o sürüyü parçalar, bitirir.Koyun sürüsü oradan oraya dalganır durur sayılar eksilir sürünün eli kolu bağlıdır.Bu yüzden emperyalist ülkeler hep kurt rolündedir.Kapitalizmin ise ana felsefesi budur.Siz hiç sosyalizm ya da başka bir rejimde kapitalizm ya da emperyalizmde olduğu gibi bilimi kullanarak, hem ülkedeki hem de dış ülkeleri böylesine ezen,yok etmeye çalışan bir düzen gördünüz mü? Ülkeleri sürü yapan,kasıtlı olarak ülkelerin nüfusunu artırmaya çalışan ama bir o kadarda cahil,kaderci,koyun yapmaya çalışan bir rejim gördünüz mü, kapitalizm ve emperyalizm kadar. Avını önce hazırlıyor ağzına layık yapmaya çalışıyor sonra hamuduyla beraber yutuyor.
.....Mustafa Kemal'in getirmeye çalıştığı şerefli, onurlu, gururlu, bilinçli, azimli, vatanını ve milletini seven,insanlığı seven vatandaş tipidir.Peki kapitalist ülkeler bizim ülkemizde maşalarının yardımıyla nasıl bir sürü psikolojisi olan insan tipi empoze ediyor.Bilimden uzak,dinini okuyan ve anlamayan,nüfusu çok ama çok kalitesiz.(Çünkü fakirlik insanın eğitilmesine emperyalizme karşı bilimsem savaş vermesine engeldir.) Bir ülke üretmeyen, kaderci, çözüm.bulamayan bir insan tipiyle dolarsa ve birde bunlar birbirini yerse kapitalistler bayram eder.....
.....Türkiye'de suni bir durumda trenden vazgeçilmesi.Doğamızın tahrip edilmesi.Karayollarının yapılmasıyla.Kasım kasım kasılan,boğaz köprüleri yapan politikacıları bir gözünüzün önüne getirin.Nasıl da İstanbul'un o eşsiz güzelliğini o İngiliz Sinsi kurdunun eline geçiremediği o gözelim doğa harikasını mahvetmiştir.Niye İstanbul mahvedildi? Kurtlar sofrasının Türk temsilcileri Türkiye'deki ucuz işçilik istiyordu.Adam Kars'tan, Diyarbakır'dan, Sivas'tan yatağını simit edip gelecek.Arkasından kardeşleri gelecek. Gecekondu yapacaklar.(Gecekonduları Türk kapitalistleri istemiştir.Standartlara göre konut üretilse daha çoğunu isteyecek olan ücretli,kapitaliste bedavaya çalışır mı? Kötü şartlarda yatıp kalkacak ki kaderine razı olsun.Bir evden beş altı kişi çalışır ama kaç paraya? Bir işçinin alacağı ücrete.)
......İstanbul'a hayallerle gelen insanlarımız önce yine Türkiye'de Kurtlar'ın eliyle oluşturulan sanal sol fraksiyonlardan medet umdu.12 Eylül'den sonra bu sığınma sanal dini inanış şekline devredilmiştir.Yani tarikatlara.
......Aydın din adamlığı ve gerçek inanma bir kenarda dururken 12 Eylül den sonra alternatif dini inanış şekli geliştirilmeye çalışılmıştır.Özellikle Atatürk devrimlerinin oturtulması için şapka nasıl bir sembol idiyse bunlar da türbanı sembol ettiler.Atatürk devrimlerini yine Atatürk devrimlerinin yerleşmesi için yapılan taktiklerle vurmaya çalışmışlardır.Toplumda kültür devrimi yapmaya çalışmışlardır.O kadar ki masayı reddedip yer sofrasında yemeye başlamışlardır.Atatürk devrimlerinde ne kadar bilimsellik varsa bunlar tam tersini yapmaya çalışmışlardır.Peki dinimiz bilime karşı mı? Hayır.Peki toplumda bu sunilik niye yaşanıyor.Neden İmam-Hatipler körükleniyor.Neden Milli bir eğitimimiz varken alternatif geliştiriliyor.Neden Tekke ve zaviyeler
kapatılırken halk kültürel yönden boşlukta kalmasın diye çağdaş halkevleri kapatılıyor da yerine terikatlar körükleniyor.Neden mealinden dinimizi okuyup öğrenmek varken, Kur'an kursları açılıp da sadece Arapça dan başka(Ki Arapça'ya da razıyız bir anlayarak okusa dinini tanısa o da yok.) bir seslendirme yapmayan,din de gelenekler oluşturarak halkı gerçek dini bilgiden uzaklaştırmak.Ayrıca Türkiye'de azınlık olup da tek başlarına milliyetçilik yapamayan azınlıklar Türkiye Cumhuriyeti muhalifliklerini din kisvesi altında yapmaktadır.
....Diğer bir suni durum ülke medyası.Diziler,içi boş programlar ve reklamlar.moda,misyonerlerlik vs. Kısacası emperyalistler Kurtlar sofrası ve Sinsi Kurt yedi başlı dev olarak karşımızdadır.
Tüm bunları alt alta topladığımız zaman tıpkı eski fotoğrafçılık tekniğinde
ilacın içine atılan fotoğraf kartının bulanık şekilden yavaş yavaş netleşmesi
gibi Kurtlar sofrasının(Azgın kapitalizmin) iştahını, İngiltere' nin sinsi düşmanlığını; İran ve Arabistan gibi ülkelerinin de Türkiye'deki laiklikten korktuklarını görüyoruz.(İran ve Arabistan gizlice Türkiye'deki tarikat ve Kur'an kurslarını,türbanı destekliyor.Atatürk devrimlerini yerle bir etmeye çalışıyor.)
.......Öyle ise ne yapmalıyız? Öncelikle kendimize gelmeliyiz.Mustafa Kemal'in kurduğu cumhuriyetin mayası çok güçlüdür.Bu ülkede 70 milyon insan yaşıyorsa önce 'insandır' deyip.Atatürk devrimleri ve bilimin ışığında ve onurlu olarak,erdemli olarak tüm dünyaya örnek olmalıyız.Dünya yönetimini kurtlara değil, azgın kapitalizme değil bilime,sevgiye saygıya barışa götürmeliyiz.Bize düşen görev tek tek Türk bireyleri olarak önce insanımızı,yurdumuzu sevmek,haklarına saygı göstermek.İnsan haklarını elde edeceksek Avrupa birliği yutturmacası olarak değil...Bizim insanımıza bizim politikacımız AB olmadan insan haklarını sağlayamıyorsa tası tarağı toplayıp çekilsin iktidardan.Hangi parti olursa olsun ayrım yapmadan söylüyorum.Siz 'egemenlik kayıtsız,şartsız milletindir! yazısını silerek insan haklarını Türkiye'ye getirecekseniz getirmeyin,kalsın.Biz Türk milleti olarak
çok da sizin güdük,yedi başlı padişahlılığınıza kalmadık.Demokrasiyi kilitleyip,seçilecekleri kendiniz belirleyip millete oylatıp adına demokrasi diyemezsiniz.Türk halkı olarak sabırların en sebatlısını gösteriyoruz.Ama kendinizi hiç bir zaman vazgeçilmez zannetmeyin.Bunu bütün partilere
diyorum.Bu ülkede kıytırık yazarlık yapanlara,kıytırık aydın görünenlere,din maskesi altında kendi milliyetlerini gizleyenlere diyorum:Türk halkı özde birbirini çok sevmiştir.Türk halkı etle tırnaktan da ötedir.Türkiye'de yaşayan 70 milyonu duyarsız yapamazsınız.Bölmeye çalışsanız bölemezsiniz.
İnsanlara gerçek eğitimi çok görüp beyinleri, sırf yabancılara hizmet olsun diye,düşünemeyen,dumura uğratılan beyinler yapamazsınız.Top yere düştüğünde tekrar yükseleceğini unutmayın.Ama insanımız tekrardan yere düşüp kalkmaya layık değildir.Sadece sabır gösteriyor o kadar.
......Ne kadar bölünmeye,parçalanmaya,sömürülmeye uğraşılsa da bizim insanımız yuvasını koruyan kartal misalidir.Yek vücut oluruz biz.Hem de 70 milyon olarak el ele.
......Bizi yönetenlere ve siyaseti işgal eden bütün partilere sesleniyorum lütfen Türk halkını üzmeyin bu lüksünüz yok.
.....Yurdumda yaşayan tüm insalara sevgilerimle

26.11.2006