-ı-
Kırk yıldır bir bedeni beyhude gezdirmişim
Ardıma bakıyorum, geçmiş zaman ağlıyor.
İblis gibi ateşe toprağı ezdirmişim.
Kibir kahkasında, tevazu kan ağlıyor.
Ruhumu yiyen kurdun tek karnı, bin başı var
Çocuksu gözlerinde timsahın gözyaşı var
Tarihe sığmayacak bilinmez bir yaşı var
Habil'i katleden el, dökülen kan, ağlıyor.
Kapasam dış dünyaya günahkar gözlerimi
Ene'l- Hak desem ben de, yüzerler mi derimi?
Ayırttım yıllar önce Kerbela' da yerimi
Sarılmış Hüseynime, Ömer, Osman ağlıyor.
Kalbim taş bile değil, barındırmaz merhamet
Bilmem kaça satılır köle pazarında et
Afrika'da can verir, Filistin'deki diyet
Arakanın derdiyle yanmış Fizan ağlıyor.
-2-
Ellerim, ateşine odun atar ellerim
Yangınlar büyüdükçe yedi cihan ağlıyor
Tarihin lanetini ellerimde gizlerim
Tuttuğu el kuruyor, sinede can ağlıyor.
Dilim ah arsız dilim, çağırıyor azabı
Nuh'un bedduasına ilişti ıstırabı
Sudan hortlayıverdi Yaradan'ın gazabı
Gemideki her nefes hatta tufan ağlıyor.
Yürüdüm, Kaf dağını ararken bucak bucak
İsmail'e Zümrüdü Anka açmış da kucak
Taşı parçalıyordu, eti kesmedi bıçak
Gözlerindeki nurmuş, sandım kurban ağlıyor.
Bulaştı gözlerimin yaşından gömleğe kan
Aşk mı kibir mi acep Züleyha'yı ağlatan
Kuyu rahmete açık, saraya kapı zindan
Yakup'un gözleriyle şimdi Kenan ağlıyor.
İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 13.1.2020 16:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!