Kurtar Beni Bu Ruhuma Taktığın Bukağı'da ...

Mustafa Yılmaz 4
765

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Kurtar Beni Bu Ruhuma Taktığın Bukağı'dan Deneme 2

Oyunun kuralıydı bu…

Sana varmak…
Sana yetişmek…
Sana sen gibi yakın olmak ama bir hayâl bile değil,
sanki uzaktasın,
dokunmaya gücüm yetmeyecek
kadar…
Ve
sana yetemeyeceğim,
kadar,
uzaksın bana…
Bense ancak kendime
yakın
sana uzak…

Bu, bukağı takılı olmasa ruhuma
ben
sana çoktan ulaşmıştım, prangasından kurtulup…
zorluyorum,
zorlanıyorum,
kendimde,
sana varmak bir hayalden bile uzak…
oradasın,
buradayım ki,
biz
neredeyiz ki…

Ağlamakla ulumak arasından çıkardığım sesler artık bukağı ile sarmalanmış ruhumu güçsüz bırakıyordu…
Geleceği bırakarak, artık geçmişim için bile ağlayamıyordum…
Sadece mırıldanarak ve kirpik uçlarımın ıslaklığı ile bir cümle döküldü dilimden…
“Bir gün beni anlayacaksın…
Acılarımı içinde kendi acılarınla birleştirince anlayacaksın ruhundaki bukağı’nın verdiği sonuçsuz tutsaklığı…
Ve…
Sen
arzularına kurban ettiğin bedenimi, hangi sunaklara akıttığın kanımın kokusunu duyunca, işte O zaman anlayacaksın senin için var olmak isteyen ruhumun küskün bakışlarındaki karalığı göreceksin…
Bu hayat sana almalarının bedelini yüreğini kilitleyerek gösterecek… Ve işte o zaman sahipsiz bir ölü gibi dağınık bir yaşam sonu olacak geleceğin…

Ve
bir gün beni muhakkak anlayacaksın…
Bakışlarının rengi değiştikçe, moru maviye karıştırıp, alaca bir bakışlar yüzüne yapışınca dökülecek bensizliğin pişmanlığı yüzünden…

Artık sana olan bakışlarda sevmelerin hoşgörüleri bitecek… Ve toprağa kapanıp, yumruklarının toprağa vuruşlarının tok sesleri kulaklarında darmadağın patlayacak…

Ve sen, seni seven bir kalbin varlığının altında ezileceğini hissettikçe ezileceksin…

Artık zamana yalvarmanın da geç olduğunda da geç kalmış olacaksın…

Ve
bir riya çıkmazının bu karışık labirentinde dolaşmak seni, sonsuzluğuna kadar yoracak…

Kayıp zamanların kayboluşlarıyla yaşadığım sevmenin bedeli dar nefesleri dar, alarak çıkarıyordum…
Sevme denilen olgu, çoğu zaman bir merdivenin üst basamağından yavaş yavaş dibe doğru inmekti…
Ve
ben içimdeki sevgiyi yavaş yavaş acının içine indirgiyordum, tamamen dibe düşerek…
Bir yok oluşa doğru hızla düşüştü bu ve artık iç çekmeler hiçbir şey ifade edemiyordu…

Bir gün beni anlayacaksın derken acılarımın eşini yaşayan yürekteki hislere sesimi ulaştırmak istemiştim…
Ve
saatler hızla varması gereken zamana kaçınılmaz bir şekilde uçuyordu… Durdurulması mümkün olmayan bir yarıştı bu, kendinin kendisiyle, belki de çürümeye hızla uçuyordu benliği…
Artık renkler, şekiller, resimler bile kendilerini açığa çıkaramıyordu…
Her şey belki de olması yere yapışıyordu…
Beden sanki hipnoz olmuştu, olduğu yerde kalarak bakışlarına yansıyan görüntüsüyle donuklaşarak… Donarak…

Bir yarısı kaybolmuş bir bedenin inlemelerini duymak, çıldırası düşüncelerini açığa çıkardıkça, bütün düşlerim tek tek kopuyordu ve yalnızımsı hayatımın ipleri gerildikçe geriliyordu…
Bir ben yalnızlığımdı bu sefer ruhumdan çıkan, bukağı ile kelepçeleniyordu prangası ile…
Bedenime vurulan darbeler, yularını koparmış bir tay gibi otlağında koşuşturuyordu artık…

Her şey senin düşündüğün gibi, benimse tahmin edip beklediğim gibi gelip geçmişti hayatımızdan…
Ne bir fazlası, ne de birazını yaşayıp tüketmiştik… Kaybedilenlerin ardından bakmak, özlediklerimizi belki de bekler kalacağız ama
geldiğin gibi gittin…
Kaldığın kadar gizemli kaldın…
Vermek istediğin gülücükler kadar verdin…
Ve
kalanından istediğin kadarını bırakarak gittin…
Yüzlerce, binlerce sayfa eskimiş mektuplardaki duygular
ve
nefreti bir köşeye bırakıp, üstüme sıçratırcasına ardına dönüp gittin…
Ne bir fazla aldın ne de istediğinden bir fazla bırakarak gittin…
Bırakmak istediğin enkazdan, bırakmak istediğin gibi şekillendirerek gittin…

Bütün kapılar korkuların ve de yalnızlığın ardına açılıyorsa ki hep kapalı mı kalacaktı?
Oyunun kuralıydı bu…
Riya çıkmazı…
Her şey aslına dönerek kalmıştı geride… Tek başa… Tek başına yaşamak şartıyla… İstediğin buydu alacaklarını aldıktan sonra gidilmesi gerekiyordu belki de…

Mustafa Yılmaz 4
Kayıt Tarihi : 27.3.2010 12:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Yılmaz 4