ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
KURTALAN EKSPRESİ...
Demiryolcu babamdan sonra,
İlk kez trene bindim.
Babam kokan istasyonlarda el salladım çocukluğuma....
Kemalettin Tuğcu'nun öyküleriyle geçilen ara istasyonlar,
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
alır götürür mısralar geriye..güzel şiir..kutlarım...
geçmişe özlemi ne güzel dile getirmişsiniz.selam ve dua ile.
Geçmişe götüren ve geçmişin içinde yok eden bir şiir ile güne başlamak benim için başka bir güzellik.
Şiirinizi ilk okuduğumda Yılmaz Erdoğan'ın şiirlerini anımsadım ve gittim hemen bir kaç tane şiirini bir yudumda içitim. 'Kızım Berfin’e, Sevebilme ihtimali, yağdıkça' şiirlerini bir kez daha okudum. Tekrar döndüm sizin şiirinize ve üçüncü defa okudum.
Ben hiç çocukluğumu yaşamadım, Ben hiç çocukluğumda tren görmedim, tren garlarını hiç bilmedim. Çocuklar için yazılmış hikâye kitaplarında tanıdım tren garlarını ve trenleri, O hikâyelerin içinde buldum garda savaşlardan dönen babalarını bekleyen çocukların nasıl bir özlem ile beklediklerini.
Hiç hayal bile edemezdim oralar nasıldı ya da bekleyenlerin duygularının nasıl yaşadığını. O kadar kısıtlıydı ki hayallerimiz onlara bile gecenin bir yarısında 'hala uymadınız mı, yarın saat 6 da hepiniz ayakta olacaksınız, kalkmayanın kemiklerini kırarım' diye bağıran ve seni hayallerinden alı koyan bir ses ile yorganının altına gizlenip korku ile uyumaya çalışırken pembe olan hayallerinin karabasanlara dönüştüğünü nasıl anlatabilir ki insan.
Ben hiç tren garlarından el sallamadım sevdiklerime. Onlar henüz ben uykuda iken kayboluverdiler yanımdan. Sabahın ayazında birde bakıyorsunuz ki yine yapayalnız kalmışsınız ve yine size sevgi ile bakan gözlerin yerini öfke ve kızgınlık ifade eden gözlerin aldığını görüveriyorsunuz ve yine kendi sesiz dünyanıza çekiliyor hayallerinizi küçük bir kibrit kutusunu bile doldurmayacak kadar küçük bırakıyorsunuz ve kendi gerçeğinize dönüveriyorsunuz.
Ben yine dertleştim dizlerinizle ve yine acılarla geçmiş olan çocukluğumu anlatıverdim onlara. En çok onlar anlıyor beni ve sessizce dinliyorlar soru sormadan.
Sevgili dost beni alıp geçmişe götüren dizlerinizi ve yüreğinize çok teşekkür ediyorum. Sizi okumak ve sizin dizlerinizde gerçekleri yaşamak benim için ayrı bir güzellik.
Kaleminiz hiç susmasın ve ben onları hep okuyayım ve kimseye anlatmadığım çocukluğumu onlara anlatayım.
Sevgi ve saygılarımla tam puanımı bırakıyorum sayfanıza ve izninizle antolojime alıyorum dert ortağım olan dizlerinizi.
geçmişe bazen yolculuk insanın kendiyle yüzleşmesi ....ne güzel anlatmışsın umarım torunlarını görecek paylaşacak zamanlarda nasip olur sevgi ve dostlukla
müzeyyen başkır
Geçmişe götüren ve geçmişin içinde yok eden bir şiir ile güne başlamak benim için başka bir güzellik.
Şiirinizi ilk okuduğumda Yılmaz Erdoğan'ın şiirlerini anımsadım ve gittim hemen bir kaç tane şiirini bir yudumda içitim. 'Kızım Berfin’e, Sevebilme ihtimali, yağdıkça' şiirlerini bir kez daha okudum. Tekrar döndüm sizin şiirinize ve üçüncü defa okudum.
Ben hiç çocukluğumu yaşamadım, Ben hiç çocukluğumda tren görmedim, tren garlarını hiç bilmedim. Çocuklar için yazılmış hikâye kitaplarında tanıdım tren garlarını ve trenleri, O hikâyelerin içinde buldum garda savaşlardan dönen babalarını bekleyen çocukların nasıl bir özlem ile beklediklerini.
Hiç hayal bile edemezdim oralar nasıldı ya da bekleyenlerin duygularının nasıl yaşadığını. O kadar kısıtlıydı ki hayallerimiz onlara bile gecenin bir yarısında 'hala uymadınız mı, yarın saat 6 da hepiniz ayakta olacaksınız, kalkmayanın kemiklerini kırarım' diye bağıran ve seni hayallerinden alı koyan bir ses ile yorganının altına gizlenip korku ile uyumaya çalışırken pembe olan hayallerinin karabasanlara dönüştüğünü nasıl anlatabilir ki insan.
Ben hiç tren garlarından el sallamadım sevdiklerime. Onlar henüz ben uykuda iken kayboluverdiler yanımdan. Sabahın ayazında birde bakıyorsunuz ki yine yapayalnız kalmışsınız ve yine size sevgi ile bakan gözlerin yerini öfke ve kızgınlık ifade eden gözlerin aldığını görüveriyorsunuz ve yine kendi sesiz dünyanıza çekiliyor hayallerinizi küçük bir kibrit kutusunu bile doldurmayacak kadar küçük bırakıyorsunuz ve kendi gerçeğinize dönüveriyorsunuz.
Ben yine dertleştim dizlerinizle ve yine acılarla geçmiş olan çocukluğumu anlatıverdim onlara. En çok onlar anlıyor beni ve sessizce dinliyorlar soru sormadan.
Sevgili dost beni alıp geçmişe götüren dizlerinizi ve yüreğinize çok teşekkür ediyorum. Sizi okumak ve sizin dizlerinizde gerçekleri yaşamak benim için ayrı bir güzellik.
Kaleminiz hiç susmasın ve ben onları hep okuyayım ve kimseye anlatmadığım çocukluğumu onlara anlatayım.
Sevgi ve saygılarımla tam puanımı bırakıyorum sayfanıza ve izninizle antolojime alıyorum dert ortağım olan dizlerinizi.
Geçmişin özlemini yaşayan usta kalem
geçmişi gününe taşımasını bilmiş şiir
diliyle..
Hangimiz geçmişe özlem duymuyoruzki ..
Duygularımıza tercüman olan harika bir eser..
Kutlarım TEBRİKLER..
Selam ve muhabbetlerimle...Tam puan...Kalemin
daim olsun.......yunus karaçöp
Gözlerimdeki ıslaklığı sezmişti oğlum,
Keşke babam da görseydi bizi...
Kimbilir belki bir gün,
Oğlum da torunuma anlatır bunları,
Yine bir tren yolculuğu sonrası....
ÜSTAD YAŞARTTIN PINARLARI.DUYGU YÜKLÜ BİR ESER OLMUŞ.YÜREĞİNE KALEMİNE SAĞLIK.TEBRİKLERİMLE
Herhangi bir tren garında çocukluğunuza el sallayın...
vedalaşın sevgilinizle...
ve ağlayın mahzun kalan istasyonlara............
alkışlıyorum şiirinizi, yürekten tebriklerimle
tam puan
çok güzel bir yolculuktu tebrik ederim..
Okurken bir an geçmişe takılı kaldı gözlerim..oysa bir trenin buzlu camnda donmuştu yüreğim...yine mükemmel bir çalışma ibrahim bey kutlarım sizi..selamlarımla..
Bu şiir ile ilgili 93 tane yorum bulunmakta