Köpek havlamış Kurda; “Hav hav hav! ...”
Yakınmış da hani küçük bir tepenin üstünde
Dik ve mağrur, kendine yeten, kendinde duran fıtratıyla
“Besleme” yine havlamış; “Hav hav hav! ...”
Cevap yok; çünkü muhatap yok
Sadece boynunu hafif kırmış ve bakmış
“Besleme” o an kulübesine kaçıyormuş; “Hav hav hav hav hav”
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla