Kurşuni Şiiri - Onur Karabulut

Kurşuni

Kavrulan umutların boşluğa savrulan külleri gibi
Pervasızca geçiyor günler,penceremin önünden
Zahmetine değmeyen sevdaların rahmetine dualar dilimde
Şehrimin surlarını deliyor amaçsız rotasız kalabalıklar
Kahreden bir döngü var içimde,çember çember büyüyen

Ömür kaldırımlarına sıra sıra dizilmiş kömür karası acılar
Gönlümün savaş meydanlarında uzanmış atıyor hayallerim
Birikmiş günahların gecikmiş cezası mı bu üst üste kaybedişlerim?
Zehrine ram,bilinmezine istifham olmuşum o silinmez yazının
Tumturaklı bir yalnızlık esir kılmış bendimi, heyhat devaya reva görülmemişim

Sabrına heykeller,kabrine türbeler dikilmiş yaşanmadan tükenen hayatımın
Pejmürde yılların önünde saf saf dizilmiş boynu bükük utangaç hatıralar
farkına bile varmadan çarkına düşmüşüm kaç mihnet varsa kaderin resimsiz albümünde
Has bahçelerimde yabancı ayaklar gezmiş iklimsiz çiçeklerimi ezmiş hoyrat asımlar
Yusuf misali dipsiz kuyulara atılmış bedenim boş odaların loş karanlığında boğulmuşum

Fırtınalı enginlerin kurşuni rengine vurulmuşum acı sonundan habersiz
Zamansız rüzgarların demir yumrukları dövmüş direklerimi,pusulam şaşmış,teknem dümensiz
Mutluluk müjdecisi kuşlar çoktan terk etmiş bahtsız beldemi,gidenler dönmeyi bilmemiş
Menekşeler krizantemler dikmişim gönül saksıma,kaktüslerin dikeni yakmış hep canımı
Lime lime sökülmüş damarlarım,dikenli teller tenimde,velhasıl kanamaya doymamışım

Onur Karabulut
Kayıt Tarihi : 19.2.2015 22:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Onur Karabulut