Bir kurşun kalemim vardı,
“Dört Mevsimlik'''ti adı
Sonbaharım, kışım, ilkbaharım, yazım…
Her şeyimizi ona borçluyduk; hem ben, hem de yazım…
Bir yılda bir kurşun kalem…!
Ne günlerdi o günler, her anı bir alem.…
Üç parmağımın arasında; eridikçe erirdi,
'Aman gelme' dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Devamını Oku
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Anadolumuzda nice okumaya, yazmaya aç evlatlarımız var amma maalesef yokluk onlarında geleceğine çomak sokuyor...Ben de zor günler geçirdim okurken, gözlerim doldu eserinizde....Artık okumakta zenginin lüksü oldu...Onlar da kıymetini bilmiyor..Ne demeli adaletsiz dünya, kimi bulur bunar, kimi bulamaz yanar...Çarkına tükürdüğümün dünyası böyle işte...Geleceğini kendi elleriyle karartan tek ülke biziz maalesef :-(( Savunma ve silah sanayine eğitimden daha fazla harcayan bir milletiz...Yazık çook yazık...Geleceğimiz bir mermi üstünde yatıyorsa......
Yürek sesiniz susmasın üstadım..
Saygılar...
sizin kuşağı kıskanmamak mümkün değil tayyar bey bir de şimdikilere bakın açacak tahta bir kurşun kalemleri bile yok...tebrikler...
oy oy oy..kıyamam:)
kaleminiz de,ilhamınız da tükenmesin...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK....
o kalemlerle dünya yı yeniden yazan insanlık..şimdi deste deste kalemlerle kendini yazamıyor..çünkü bir derste bitiyor..ucu kırılıyor..dayanmıyor..belkide herşeyin sahtesi revaçta ondan mı acaba ? kim bilir ?
Sayın Yıldırım,geçmişten gelen ışık çok şey çağrıştırıyor aslında,saygılarımla.
ilkokula başladığım zamanları hatırlatınız, yıl 1979, kara tahta, siyah önlük, lastik ayakkabı, ve kısalınca dut dalı ile uzattığım kurşun kalem,
kutlarım.
Sayın YILDIRIM çok ötelere,1960'lı yıllara götürüyor okurlarını..
Olanaksızlıklar içinde geçen öğrencilik yıllarımıza..
Hele bir de ''ATOS'' markaysa o kurşun kalem!
Silgilerimiz penisilin şişelerinin plastik kapaklarındandı,boynumuza bir ip geçirirdik,silgimiz sallanırdı.
Ağaçların ballarından yaptığımız tutkallara ne demeli?
Bütün bütün çaresizliklerimize karşın güzeldi o günler..
Şimdilerden keyif alamıyorum.
Bir nostaljide beni buluşturan bu naif şiirinden dolayı Sayın YILDIRIM'a teşekkür ediyorum.
Erdemle.
evet; bizi de cocuklugumuza götürdünüz sevgili sair...
unutulmaz en güzel yillardi yine de...
sevgilerimle
eski ünleri hatırlatan çok lezzetli bir şiir okudum kaleminizden
duygularınız tükenmesin kaleminiz daim olsun
tam puanımla antljm
Çocukluğun kocaman yüreğine karşılık küçücük dünyasına sığdıramadığı renkler, çeşitler gibi kalemler de renkleniyor, çeşitleniyor, çoğalıyor ...
Anlamlı ve anlamı ile güzelleşen bir çalışmaydı ...
kutluyorum sayın Tayyar Yıldırım...
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta