Mustafa CEYLAN
********************
Türkü, anonim Türk Halk şiirinin önemli bir nazım biçimidir. Söyleyeni belli türkülerimiz olduğu gibi, artık anonimleşmiş, söyleyeni belli olmayan türkülerimiz de vardır. Tıpkı mânilerimiz gibi, türkülerimiz de bizim çok önemli, milli, edebî temel değerlerimizdendir. Bizi biz yapan ve hasretimizi, gurbetimizi, sılamızı, özlemlerimizi, yüreğimizi ezgisinden nakaratına varıncaya kadar nakış nakış işlediğimiz türküler, bizim türkülerimizdir.
Türküye; Azeri Türkleri mahnı, Başkurtlar; halk yırı, kazaklar; Türkî, türik halık eni, Kırgızlar; eldik ır, türkü, Kumuklar; yır, Özbekler; Türkî, halık koşiği, tatarlar; halık cırı, Türkmenler; halk aydımı, Uygur Türkleri; nahşa, koça nahşisi demektedirler.
KONULARINA GÖRE TÜRKÜLER
1-Ninniler
2-Çocuk Türküleri
3-Doğa Türküleri
4-Aşk Türküleri
5-Kahramanlık ve Askerlik Türküleri
6-Tören Türküleri
7-İş Türküleri
8-Karşılıklı Türküler
9-Ölüm Türküleri (Ağıtlar)
10-Oyun Türküleri
Şimdi bütün bu çeşitlere örnekler verelim:
1- NİNNİLER
Adı üstünde, annenin çocuğunu kucağğında veya beşiğinde-yatağında uyutmak için kendine özgü bir besteyle söylediği basit sözlü türkülerdir. Ana yüreğinin evlâd karşısındaki duyarlılığını yansıtır.
NİNNİ BEBEĞİM NİNNİ
'Uyusun da büyüsün
Rap rap diye yürüsün'
Çıksın da mahallleye
Herkes oğlumu görsün
Yiğitler üstü yiğit
Atadan alır öğüt
Ninni bebeğim ninni
Ninni yiğidim ninni..
..............eee eee eee..'
Mustafa CEYLAN
*
NİNNİ KIZIM NİNNİ
Kızımın, hoştur huyu
Selviye benzer boyu
Uyudukça büyüsün
Uyu bebeğim uyu
Gözlerin ceylan senin
Bakışın sultan senin
Uyu güzelim şimdi
Ninni bebeğim ninni
Mustafa CEYLAN
2-ÇOCUK TÜRKÜLERİ
'Daha dün annemizin /Kollarında yaşarken /Çiçekli bahçemizin / Yollarında koşarken/Şimdi okullu olduk /Sınıfları doldurduk' şeklinde sözleri bulunan çocuk türküsünü hepimiz severiz ve çocukluğumuzun unutulmaz anıları arasında yer alır hep, öyle değil mi?
Millî bayramlarda, müsamerelerde söylediğimiz türküler; bize, çocuk aklıl ve yüreğimize candan, samimi bir şekilde seslenen; seslendiği her çocuğa iyi, hoş ve etkili düşünceler bırakan çocuk türkülerimiz...
Sahi, 43 yıldır şiir dünyası içindeyim. Üstelik 3 evlâd, 4 de torun dedesiyim. Bugüne kadar bir çocuk türküsü yazmak aklıma niye gelmedi? Gafletten kurtulmanın zamanı geldi de geçiyor bile. benim, senin, onun ve de tüm ülkemizin geleceği olan çocuklarımız için yazmalı kalemlerimiz birazda. Dedik ve ilk örneği yazdık, bakalım olmuş mu?
BAYRAK BAYRAK
Çağdaş bilim teknikten
Hız ve ilham alarak
Koşarım geleceğe
Koşarım bayrak bayrak
.....Karanlığa ışığım
.....Ben yurduma aşığım.
Renk alır tarih Türkten
Ders alır Atatürk'ten
Bayrağım inmez gökten
Coşarım bayrak bayrak
.....Karanlığı ağarttım
.....Ayyıldızla donattım
Mustafa CEYLAN
3-DOĞA TÜRKÜLERİ
Adı üstünde konusu doğa olan türkülerimizdir. dağ, bayır,dere, ırmak, göl, orman, ağaç, bitki, böcek, kuş vs kısaca doğa ve doğada bulunan varlıkları anlatan, onlarla türküyü çığıran-yakan arasında yürek bağı oluşturan türküler...
KARA GÖZLÜ KARA DAĞLAR
Kara gözlü kara dağlar
Alafınız geçti m'ola?
Azgın dere en sonunda
Köprüleri biçti m'ola?
....Ah aman da kara gözlüm
....Sende midir bulut yüzlüm?
Baharınız geçer fasıl
Hasretliğim acep nasıl?
Suna gelin usul usul
Bağrınıza göçtü m'ola?
.....Ah aman da kara gözlüm
.....Sende midir bulut yüzlüm?
Doruklara sis çöktü mü?
Kayaları yel söktü mü?
Yaprakları su öptü mü?
Kuzu sudan içti m'ola?
.....Ah aman da kara gözlüm
.....Sende midir bulut yüzlüm?
Yıllar var ki göremedim
Hatırını soramadım
Çiçek çiçek, adım adım
Arı güle uçtu m'ola?
.....Ah aman da kara gözlüm
.....Sende midir bulut yüzlüm?
Mustafa CEYLAN
.......................devam edecek..............................
Mustafa CeylanKayıt Tarihi : 14.7.2009 05:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
****************************** Türküler,başlangıçta sahibi-yazanı-çığıranı-söyleyeni belli ürünlerdir. Ancak zamanla, asıl sahipleri unutulur ve sonraki nesiller tarafından halkın dilinde dolaşa dolaşa farklı coğrafyalara yayılır. Türküler, böylelikle anonimleşir. Önceleri mahalli kimlik gösteren türküler, zamanla milli kimliğe dönüşür.Kimileri de sonlarında metnin kime ait olduğunu gösteren ifadeler (mahlas) içerir. Türkülerin anonimleşmesinde, daha çok göçler, kervanlar, askeri sevkler, gurbete iş için gidişler, gezgin halk şairlerinin faaliyetleri, yakın zamanlarda da basın ve yayın organları rol oynar. * KİM NE DEDİ? Cahit Öztelli: Türkü; halkın iç âlemini yaşatan, beşikten mezara kadar bütün yaşayışını içine alan en dikkate değer edebi ürünlerdir. Nihat Sami Banarlı: Koşma biçimindeki bir manzumenin her dörtlüğüne beşinci veya beşinci-altıncı mısra ilavesiyle söylenilen halk şiiridir. Muzaffer Uyguner: Her mısrası kafiyeli üçer mısralı kıtalar ile yine kafiyeli ve iki beyitten oluşan ara nağmeleri olan ve çalınıp söylenen folklorik halk şiirleridir. Fuat Köprülü: Türklere özgü bir beste ile söylenen halk şarkılarıdır. Pertev Naili Boratav: Düzenleyicisi bilinmeyen, halkın sözlü geleneğinde oluşup gelişen, çağdan çağa ve yerden yere içeriğinde olsun, biçiminde olsun değişikliklere uğrayabilen ve her zaman bir ezgiyle söylenen şiirlerdir. M. Öcal Oğuz: “Anonim” halk şiirleri arasında yer alan “türkü”yü ele aldığımız zaman kafiye örgüsü, nazım birimi, vezin ve hacim gibi “dış” unsurlar bakımından belirli bir şekille karşılaşmamaktayız. Bize göre “türkü”, “Türklere mahsus ezgiler” olup bir nazım şekli veya türünün adı değildir. * Genel olarak, türkü nazım biçimi YAPI ve SÖZLERİ BAKIMINDAN iki bölümden meydana gelmektedir. 1-BENT=Türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bölüm 2-NAKARAT=Herbendin sonunda tekrar edilen 'bağlama' veya 'kavuştak' adı da verilen bölüm. BENTLER ve KAVUŞTAKLAR kendi aralarında kafiyelenirler. Türküler, HECENİN her kalıbıyla söylenirler. Ancak, en çok 7, 8 ve 11 hece kalıplı olanları vardır. Türkülerin konuları çok değişiktir. Aşktan günlük olaylara,kahramanlıklardan, iş türkülerine varıncaya kadar bir çok konuda 'türkü yakılır veya çığırılır.' Anadolu insanı ve çoğunlukla da Anadolu ozanları herhangi önemli bir olayda hemen 'türkü yakmışlar veya türkü çığırmışlar'dır. Bana göre türkü yakmak, türkünün sözlerini, yani güftesini yazmak, ortaya koymaktır. Çığırmak ise, onu bestelemek, müziğiyle kanatlandırmaktır. Türküler, a-KONULARI b-EZGİLER c-YAPILARI bakımından sınıflanabilir. Ayrıca, SÖYLENDİKLERİ BÖLGEYE GÖRE de ad alırlar. Örnek: urfa Ağzı, Bingöl Ağzı, eğin ağzı, vs. Bazen de türküler, kendisini meşhur eden tek bir söz, güftesinin içindeki bir veya birkaç kelime ile de anılırlar. Mesela: Mihriban, Zeynebim, Fidayda vb... 1-EZGİLERİNE GÖRE TÜRKÜLER Ezgilerine göre; a-Usullü Türküler:Genellikle oyun havaları olup, Konyada 'Oturak', Urfa'da 'Kırık' b-Usulsüz Türküler: Çoğunluğu uzun havalardır ve 'divan, bozlak, koşma, hoyrat, kayabaşı, Çukurova' gibi çeşitleri vardır. 'BOZLAK Birçok bölgede görülmekle birlikte, özellikle İç Anadolu ve Güney Anadolu'da, Toroslar'da yaygın olan Avşar ve Türkmen oymaklarına ait bir uzun hava türüdür. Bozlak kelimesinin kökeni hakkında çeşitli görüşler vardır. Öztürkçe bir kelime olan 'Bozlak'ın çeşitli anlamlan, çeşitli eserlerde şu şekilde belirtilmiştir. Divan-ı Lügat-it Türk'de 'bozlak', 'bozlamak' ses vermek bağırmak anlamına gelmektedir. Dede Korkut'ta ise bozlatmak, böğürmek manasında kullanılmakta, Kırgızcada ise 'botasın olgan tüyiidey bozlayı bozlayı kaldım men', 'yavrusu kaybolmuş, çalınmış bir deve gibi bozlaya bozlaya, feryat içinde kaldım ben' denmektedir. Özet olarak, feryad etmek, haykırmak, ayrıca deve bağırması anlamına bozulamaktan, bozlamaktan gelen bir kelimedir. Bozlak, ayrıca bağlamada yapılan bir düzene (akord) de verilen addır. Burada alt ve Orta teller 'LA', üst tel 'SOL' sesine çekilir. Bu düzene 'Abdal' düzeni de denmektedir. Bozlak ayrıca Kürdi makamındaki türleri belirten bir ayak adı olarak da 'Bozlak Ayağı' şeklinde kullanılmaktadır. Zaten bozlaklarda türü belirleyen en önemli öge Kürdi dizisi içinde seslendirilmeleridir. Bazı bozlaklarda Kürdü dizisinin yanı sıra 'Acemkürdi' ve 'Muhayyerkürdi' makamları, bazen de bu makamların Sol veya Fa diyez üzerine aktarılmış şekilleri kullanılır. Az da olsa, Toros Türkmenlerinde bu tip bozlaklar görülmektedir. Dağ ve Oymak havalarının karakterestik bir türü olan bozlak, çoğunlukla bir erkek tarafından söylenir, ancak Teke yöresinde Yörüklerin hep birlikte söylediklerine de rastlanmıştır. Bozlakların konularını, yöresel ve çeşitli toplumsal olaylarla ilgili konular oluşturur. En önemli özelliklerimizden olan yiğitlik ve kahramanlık bu konuların başında gelmektedir. Dizileri çoğunlukla 11 ve 14 heceli olan bozlakların sözleri anonim olabileceği gibi saz şairlerine ait de olabilir. Bozlakların birkaç türü vardır. Vurguladıkları konulara göre yiğitleme, güzelleme, yanık, ağıtlama ve kerem bozlağı gibi adlar alırlar. Yiğitleme bozlağı; sözleri saz şairlerimizden Dadaloğlu'na ait olan aşağıdaki bozlak örnek olarak verilebilir. 'Kalktı göç eyledi Avşar elleri Ağır ağır giden eller bizimdir Arap atlar yakın eder ırağı Yüce dağdan aşan yollar bizimdir' Bozlakların ses genişliği 8'li, 10'lu hatta 12'li olabilir. Dizi kullanılırken tiz seslerden başlanır, karar sesinin sekizlisi ve yedilisinde belirgin biçimde görüldükten sonra karar perdesine inilerek uzun hava bitirilir. Bozlaklar çalgı eşliği olmaksızın söylendiği gibi cura ve bağlama eşliğinde de söylenirler. Kırşehir' li mahalli sanatçılar bozlak çalarken genellikle bağlamanın RE perdesini karar sesi olarak kullanırlar. Yani bozlağı RE üzeri çalarlar. Bozlakların çalınışı ve söylenişinde sert bir ifade vardır. Bozlaklar Avşar ve Türkmen ağzı ile seslendirilirler. Bozlakların usta seslendiricilerine, Kırşehir'li Hacı Taşan, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Çekiç Ali gibi yöresel sanatçıları örnek verebiliriz.'(Kaynak:http://bozlak.hisforum.com/muharrem-erta-f20/bozlak-nedr-t381.htm) Muharrem Ertaş Usta'nın okuduğu bazı bozlaklar: Kalktı göçeyledi avşar elleri/Bozlak (Dadaloğlu) Ağ elleri sala sala gelen yar/Bozlak (Aşık Said) Aşağıdan kalktı bir akça geyik/Bozlak (Aşık Said) Kısmet kalktı şu ellrde durulmaz/Bozlak (Aşık Said) Neyleyim yalan dünya malın/Bozlak (Anonim) Şu yalan dünyadan usandım/Bozlak (Pir Sultan Abdal) Yağmu yağdı yine bulandı hava/Bozlak (Dadaloğlu) Akşam olur kırat yemez yemini/Bozlak (Anonim) Güzel İzmir duman gitmez başından/Bozlak (Anonim) Varıp bir kimsenin kuyusunu kazma/Bozlak (Anonim) Seher vakti bülbül öter ekseri/Bozlak (Anonim) Yüklendi barhanam çekildi göçüm/Bozlak (Aşık Necip) Bu yıl bu dağların karı erimez/Bozlak (Pir Sultan Abdal) Ağ odana kara taban yatırdım/Bozlak (Anonim) Vuruldum arkadaş/Bozlak (Anonim) Aldı dert beni/Bozlak (Pir Sultan Abdal) Yeni geldim Dinek Dağı gurbetten/Bozlak (Dadaloğlu) Tor şahim misali/Bozlak (Anonim) ******************************************************************
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!