Kürşatlar Gibi Sevmek

Sen onun için kırk süvarili baskınlara çıkarsın
Kürşat gibi akarsın düşmanın hudutlarına
Dünyaları verseler, uğruna yakarsın
O değişir seni Saray oyunlarına

Hiçbir kale güzel değildir, onun kadar şatolar
Ve hiçbir düşman oku acıtmaz, onunki yakar
Oysa onu sevdiğin kadar, koşturmayı seversin
Yiğitler namertçe değil, er meydanında ölsün

Ergenekon’da eritti dağı, İl’han’ın evladı atam
Bir sevdaydı bu, Türkün yazdığı bir destan
Sanırsın ateş miydi koca dağları tutuşturan
Bir sevdaydı bu, Türkün yazdığı bir destan

Zor günde çıkar yiğitler şahlanmış at gibi
Severiz sevgiliyi Atam Kürşat gibi

Durdurmak adına yapıldı Seni, Çin’in Seddi
Kavimleri sen itekledin, sen yazdın tarihi
Bize sevmek kaldı yiğit yürekler gibi
Destan yazmak Fatihler gibi

Zor günde çıkar yiğitler şahlanmış at gibi
Severiz sevgiliyi Atam Kürşat gibi

Alışkınız karlı dağların ayazına pusuna
Şen olsun yurdum, uyu sen rahat Asena
Koç yiğitler dağıtsın, adaleti cihana
Delikanlılar kuşanır, sanki aslan gibi
Koyarız kanun, Sultan Süleyman gibi

Zor günde çıkar yiğitler şahlanmış at gibi
Severiz sevgiliyi Atam Kürşat gibi

Bozulsa devran bükeriz çarklarını
Unutmadık asla, biliriz Cenk etmeyi
Sulh olsun diye, döner durur bu devriye
Hakan Alparslan’dan kalan hediye
Yazarız iki satır koca bir Sultan gibi
Sallarız kılıç, Atam Genç Osman gibi

Zor günde çıkar yiğitler şahlanmış at gibi
Severiz sevgiliyi Atam Kürşat gibi

Ne Kürşatlar azalır, ne sevdalar biter, Anadolu
Veyselsiz, Emrahsız yörüngem döner, Anadolu
Yok senin gibi Vatan, kokarsın Nergis gibi
Heybetliyiz gökyüzünde, Şehit Cengiz gibi

Zor günde çıkar yiğitler şahlanmış at gibi
Severiz sevgiliyi Atam Kürşat gibi

Dönüktü gül yüzün, zaten ahalisi olduğun cennete
Koymadın tüm dünyayı, iki kuruştan fazla kıymete
Bazen parlarız, bazen kanat çırparız Fırat gibi
Severiz Sevgiliyi Atam Kürşat gibi

Kıymetli kardeşim güzel arkadaşım Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na ithafen..