Ne güzlemiş senin saçların
Gözlerin ve o kalem kaşların
Ürkütüyor beni bakışların
Tanışalım mı ey güzel
Kibarca konuşuyor dudakların
Gideceğim artık buralardan
Sonsuzluğa
Özlediğim mutluluğa
Çaresiz çırpınışlarımdan kurtulup
Gönlümün götürdüğü yere kadar
Bir sevgili hasretiyle yandığım
Dök bedenimden aşağı hamamcı
Bir tas su daha dök
Aman sıcak olmasın
Kurtar beni yangınlarımdan
Güzelce temizle beni
Arındır tüm günahlarımdan
Burada sevene acı çektirmiyorlar
Yakmıyorlar kor alevlerde yüreğini
Feryadım her yanımdan sarıldığım taş duvara
Ağladığım gecelerde yalnız değilim artık
Yanımda hasret sancısı çeken bir yığın insan
Hıçkırıklarımız karışıyor zaman zaman
Dünya hayatının meşgalesini kapılıp
Ne çabuk unuttun geldiğin yeri
Bu küçücük hayal aleminde
Keyfinle yaşadın boş verdin her şeyi
Ömür denen müddet için
Savuuuurrrr küheylanlarını HÜSNÜ
Batmaz denilen bu dünya da battı
Yetmiş bin medeniyetin ardından
Bir millet daha doğdu
Önce genişledi, sonra geriledi
Sonra da kendi kendini sattı
Yine hüzünlüyüm bugün
İçime gam, keder dolu vermiş
Sebebini bilmiyorum
Ama neden bu haldeyim
O mu geliyor aklımı yoksa
Karar verip ayrılmadık mı?
Buğulu bir geceydi
O ilk gecemiz
Savrulan yaprakların altında
Biraz heyecanlı
Biraz çocuksu yaşadığımız
O ilk sonbahar gecesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!