kiminle kavgam, niye döğüşüm
neden değişim, nasıl dönüşüm
ne tebessüm kaldı ne gülüşüm
şimdi hayat güçlünün dünyası
desem ki; dünya yanarsa yansın
Uzak yollara salan bir his vardı içimde
Dumandan arta kalan bir is başka biçimde
Hayat koskoca yalan, bir sis vardı içimde
Ömrümden ömür alan yeis başka biçimde
kayboldum kaybolan yıllar içinde
kendimi aradım bulamadım ben
hep çıkmaza varan yollar içinde
gideceğim yerde olamadım ben
derin düşünceler, hisler içinde
Aydınlık görünmüş, bir ışık olmuş sana
Haydi! o vakit şimdi yolunu bulsana
Bulursun ya! sonra görünmez sana o hat
Bende bir elem var ki; dünden kalmış, bayat
pişmansın geçmiş günden
sen kendinden pişmansın
vazgeçtin mi kendinden
sen aklına düşmansın
keşkeleri olmayan
Hastayım, yarama derman olamam
Dertliyim, halime ferman olamam
Bu garip halimi kapmışım dünden
Boş yere kendime ne etmişim ben
Önceden gülerdim, şimdi ne oldu
Hayat dediğin bir dağa yaslı
Tahtası kırık, çürük ve paslı
Zemini kaygan, çetindir aslı
Herşey değişir, kendine güven
Kader dediğin kırılmaz taştan
kendini dinle, kendin için bir kere
çıksam dönüşü olmayan bir sefere
insan hayal kurarken kader gülermiş
gitsem ruhumun götürdüğü bir yere
Kürşat AK
Nerede bilmem zat-ı şahaneleri
Mum ile arasın böyle seven eri
Sevdiceğimin vardır bahaneleri
Keşke sevmiyorum deseydi yüzüme
Son kullanma tarihi aşklarda var mı
birgün içeceksem, dağılmalı efkârım
kadehlerden taşıp içimi dökmeliyim
birgün seveceksem, benim olmalı yarim
keyfe keder dünyadan derdi sökmeliyim
tatsız bir bahis açılır aşkın zehrinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!