kapı gecenin 3 ünde çalıvermişti. sessizliği parçalarcasına. zifiri karanlıkta aynaya bakan bir manyağın haykırışlarıydı; akrep ve yelkovanın saçma sapan kovalamacası... bir bilinmezlik içinden çıkagelen kişiydi o. beklenendi çünkü. bekletilmeyi hiç sevmezdi. ama şimdi o, bekleniyordu. kafasında kurmacalar ve fikir iltihapları. karanlığa hükmetmek istemişti sadece. belki aydınlıklarda gözleri kamaşıyordu lakin karanlığa hükmederse çok şey değişir miydi?.
tek anladığı, tek anlamlandırdığı olay buydu. kendisini okyanusun ortasındaki küçük sandalda; tek başına kürek çeken bir hemingway karakteri olarak görüyordu. kurmaca dünyayı değiştirebileceğini sanıyordu. oysa ki değiştirdiği şeye dönüşecekti ve habersizdi...
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta