Ağladım,
Sessizliği yırttı attı hıçkırıklarım
Ağlamadığım kadar ağladım ardından
Sonra uzattım elimi,
Aldım hikayemizi yağmurdan…
Biliyordum,
Artık ağlamıyordu gözlerin
Ve hatırlar mısın?
Yağmur olurduk zaman zaman yan yanayken
Yağmur gibi yağardı gözyaşlarımız
Ve birbirine sarılırdı,
Çaresizce aşkımız…
Hani, sen ve ben birlikte ağlardık,
Unuttun mu?
Ben senin gözyaşlarını silerdim usulca yanağından
Sen ise hıçkırıklarımda, kinlerini kusardın yağmurlara
Sonra,
Giderdin bulamadığım yerlere.
Susardın…
Yağmurlar kıskanırdı bizi
Ve sen, dururdun
Ben ise her kötü hatıranın, gözüne gözüne vururdum…
Sen benim mahremim olurdun
Ben ise üzerine örttüğün zırh
Ben sende yiterdim konuşurken gerçekleri
Sen, dinlerdin
Zaman zaman güler
Bazen da bazı anlıları hafızandan silerdin.
Öyle derdin.
Teklikten korkardın
Tek başına ne bir yerde oturabilir
Ne de kısa bir mesafe olsun gidebilirdin
Kuş gibi titrerdi bedenin
Usulca sokulur vücuduma
‘Bırakma beni’
‘Sakın, sakın bırakma’ der,
Gözlerimin içine girerdin…
Şimdi nerdesin?
Kimlesin?
Hangi heves ve oyun içindesin?
Yoksa yine ben kürkçü dükkanı,
Sen ise sokak çocuklarıyla oynayan küçük tilki misin?
Sevimlisin
Sevilmelisin
Bir gün gelecek ve hiçbir şey olmamış gibi
‘Kürkçü, yine geldim dükkana’ diyeceksin…
Kayıt Tarihi : 28.5.2010 00:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!