Şair Berzan - Küresel Isınma İçin Yegane ...

Şair Berzan
72

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dünyamızı tehdit eden küresel ısınmanın temel nedeni olan ve fosil yakıtlar olarak tarif edilen kömür, petrol ve doğalgazın dünyamıza verdiği korkunç boyuttaki zararlardan biraz bahsedeceğim. Bilindiği gibi insanlık özellikle son 150 yıldır yoğun olarak bu fosil yakıtları tüketmekte ve bunun sonucu olarak dünyamız yaşanabilir bir yer olmaktan hızla çıkmaktadır. Fosil yakıtların sağladığı avantajlar yanında verdiği zararlar saymakla bitecek gibi değildir. Örneğin kömürün kalorifer kazanında veya sobalarımızda yandığı zaman atmosfere saldığı zehirli gazlardan bahsetmeden önce, kömür madenlerinden, buralarda grizu patlamaları sonucu hayatını kaybeden yüzlerce madenciden, kömürün çıkartılması, saklanması, taşınması ve nihayet yakılması sonucu çevreye verilen zararları incelememiz gerekir.

Kömüre benzer şekilde petrol kuyulanndaki yangınlar, özellikle petrolün büyük tankerlerle deniz yoluyla taşınması sırasında meydana gelen kazalar sonucu denizlere saçılan ve doğal hayata geri dönülemez zararlar veren tanker facialanrının maddi boyutu maalesef tahminlerin çok üzerindedir. Birçokları tarafından adeta çevre dostu yakıt olarak takdim edilen doğalgaz ise hiç de sanıldığı gibi sütten çıkma ak kaşık değildir. Doğalgazın çevreye verdiği zararlar kömür ve petrole göre nispeten daha az da olsa, küresel ısınmaya neden olan gazların başında gelen karbondioksit ve asit yağmurlarına neden olan azot oksider, doğalgaz yakıldığında da yine bol miktarda atmosfere atılmaktadır.

Fosil yakıtların çevreye verdiği tüm bu zararlar, sosyal maliyet olarak kabul edilmekte olup, bunların insanlar, bitki örtüsü, hayvanlar, hatta binalar üzerindeki olumsuz etkileri tek tek hesaplanmaktadır. Sosyal maliyet konusu üzerinde yapılan ciddi çalışmalar fosil yakıtların çevreye verdiği zararın yılda yaklaşık 5 trilyon dolar (5 bin milyar dolar) olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yani Türkiye bütçesinin neredeyse 125 katı.

Fosil yakıtların bu korkunç boyuttaki zararları bilinmesine rağmen, özellikle, bunlardan büyük kazanç sağlayan uluslararası şirketler ve tabii onların desteklediği politikacılar dünyamızı kirletmeye devam etmektedirler. Burada en büyük teselli ve umudumuz ise bu kirletme sürecinin fazla devam edemeyeceği, zira fosil yakıtların 30-40 sene gibi çok yakın bir gelecekte tükenecek olmasıdır. Geçen aylarda BP Başkanı‘nın 38 yıllık petrol rezervi var beyanı üzerine, bazı ulusal gazetelerin “korkulacak bir şey yok daha 38 yıllık petrol var” şeklinde manşet atmaları, toplumun uzağı görmekten ne kadar aciz olduğunun açık bir göstergesidir. On binlerce yıllık insanlık, hatta yüzlerce yıllık devlet tarihleri içinde 38 yıl son derece küçük bir zaman dilimi olup, ülkelerin planlannı bu gerçeğe göre yapmaları gerekir. Konunun diğer boyutu ise doğaya, çevremize karşı yapılan bu acımasız saldınya karşı dünyanızın da kendi ekolojik dengesini korumak için verdiği ilginç savunmadır. Örneğin Andrew Katrina gibi isimler verilen fırtınaların şiddetlerini giderek arttırması, daha çok sel baskınları veya aşırı kuraklık olması, buzulların hızla eriyerek, denizlerin yükselmesi gibi değişiklikler son yıllarda daha çok gözlenmektedir. Bunların hepsi dünyanın bu savunma mekanizmasının bir parçası olarak kabul edilebilir. İnsanoğlu kendi bindiği dalı kesmekte ve yaşadığı çevreye verdiği zararları arttırdıkça göreceği tepkinin de giderek artacağının ve hatta bu hatanın kendi sonu olacağının bilmem farkında mı?

Tamamını Oku