Yesem de olur, yemesem de;
aşa-ekmeğe doymuşum.
Uyusam da olur, uyumasam da;
kanıksamışım uykulara.
İçsem de olur, içmesem de;
doymuşum içkilere.
Ben bir sana doymamışım bir ömür boyu,
bir sana acıkmışım,
bir sana uykusuz, sana susuzum.
Gönlüm ne yapsın aşı, ekmeği, suyu?
Ne yapsın tacı, tahtı, sarayı?
Yaratan bir senin için yaratmış
fukarayı.
Ömrümü bir cömertçöl gibi serdim ayaklarının altına,
eğilip eğilip avuçlayasın
ve istediğin gibi savurasın diye
öteye, beriye.
Kuş eyledim dallarıma, salladım bir yaşlı çınar gibi,
deniz oldum, sularımda kulaçlar attın,
sundum bir bayram armağanı olarak yüreğimi sana,
kanattın.
Dolaşır mı doludizgin düz-dünyayı bir rüzgar
bir yerde vefa görse?
Süs için mi yolum düşmüş bir yaban ellere,
yad ellere?
Sevenlerin çektiklerini süs için mi bilir olmuşum
ezbere?
Küreksiz sandallar gibiyim, anam-babam, okyanuslarda,
yolum belli değil, menzilim belli değil,
işte bir yoldur bulup bulup gidiyorum
senden yana,
ne bir kara görünüyor, ne elimden bir şey geliyor,
sığınıp kalmışım
Yaratan ‘a.
(ZAMANIN BİR DAR VAKTİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 73-74/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 22.9.2004 10:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!