Yağmur şiddeti getirir beni,
toprağın kokusu götürür,
namlular, namlular götürür Roza.
Sen bir bahar yağmuru,
sen bir günde dört mevsim,
Merhaba oğul
Yüreğimin kanayan yarası merhaba!
Sen gideli kaç yıldız,
kaç ay doğdu geceme
Kaç güneşi sararttım gündüzlerde
Kaç şafakta alnını öptüm
Bir kız yürümüş
adım adım
Gabar’dan Cudi’ye
Ülkemin dağlarında
Bir kız yürümüş
belinde kuşağı
Yoktu hiçbir farkım
diğer kullarından tanrının.
Dokuz ay on gün
ana rahminde kalan,
doğan, büyüyen, konuşan,
yemek yiyen bir candım
Geriye neyin boşluğu kalır, ihanet bizden ayrılınca Siya?
İhanet;
Madem ki doğuracağımız bir cansa
hançeri bugüne kadar neden taşıdık karnımızda?
Yüreğimin dili olsun isterdim.
Bir şiir dilinde duygularımı anlatması için.
Mücadele ile pişen, olgunlaşan
ama en önemlisi bana hiçbir zaman ihanet etmeyecek
gerçeklikte olan duygularımı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!