Zaman hasret işlerken vuslatına sinemin
İğnesine ibrişim olma kurban olduğum.
Hak'dan destur isterken cefasına gönlümün
Bin türlü vaveylayla bölme kurban olduğum.
Ne istesem dönüyor kapısından dileğin
Suçlu, suçsuz döndüm hep çemberinde feleğin
Bin bir sabır geçerken süzgecinden eleğin
Sen de toza bulayıp gülme kurban olduğum.
Cevr-ü cefa gönlümde bülbüller artık yasta
Ne desem, ne söylesem umutlar altın tasta
Bunca sitem bunca dert nazımdır kadim dosta
Yad ellerden sayıp da silme kurban olduğum.
Demlenirken acılar yüreğimin içinde
Sirkeyi bal eylerken hepsi başka biçimde
Keşkelerle belkiler hepsi kendi göçünde
Yollarına düşüp de alma kurban olduğum.
Yamalı bohçalarda ak bir mendil ararken
Umudun karasını aşk bağıyla sararken
Şu üç günlük dünyada tahamülle dururken
Bir kez de sen batırıp delme kurban olduğum.
Desen desen işlemiş Rabbim gönül gözünü
Umutlarla bezemiş hak yolunda izini
Bulmaya çalıştıkça Kaf Dağında düzünü
Tam menzile varırken çelme kurban olduğum.
Her sokağın başında örmüş felek ağını
Sağdan soldan köşeden sıkmış çelik bağını
Sanmasın yarım asır sürdürecek çağını
Sen yine benden ayrı kalma kurban olduğum.
Kayıt Tarihi : 8.2.2016 12:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!