Ankaralı ilim adamı Numan Efendi, bir BAYRAM GÜNÜ gelmişti üstadının yanına. Madde ilimlerinin en zirvesinden, mânâ ilimlerinin kapısının eşiğine bendolmaya gelmişti hem de bir KURBAN BAYRAMI sabahında. Atmıştı mâziye süslü kaftanlarını, lüks koltukları ve görkemli kürsüleri. Kalabalık insan topluluklarını, yüzlerce öğrenciyi ve alkışları geride bırakıp Bursa'da 'Ekmekçi Hoca' adıyla nam salmış, görüntüsüyle sıradan bir 'derviş' manzarası arzeden zatın kapısına dayanmıştı.
Üstadı; ona, adını sormadan daha,
-'Hoş geldin ey beklenen yolcu. Bu kurban bayramı sabahı hoş geldin. Bundan sonra biz ve cümle âlem 'BAYRAM' desinler, adın 'BAYRAM' olsun, olmaz mı? ' demiş;
Kapıda bekleyen ve erim erim eriyen dağ cüsseli Numan, kavuşmuştu bayramına... Bayram ediyordu içi. İçinin içindeki iç, bayram müjdesiyle, aldığı bu yeni isimle bayram ediyordu.
limanları sıkıcı olur
kuş uçar gemi geçmez,
kervan zaman içinde.
böyle kentlerde insan
fırtına gibi sever,
YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE SAĞLIK SLM VE SAYGILAR
Sağolun Mustafa Bey Hacı Bayramı Veli hazretlerinin tasavufa girişini ve hayat nizamını ne güzel anlatmışsınız.Allah razı olsun.
emeğinize sağlık. ilim ve irfan kapısı Hacı Bayram Veli. sanıyorum defalarca okunup feiz alınacak bir hayatı var.hayırlı bayramlar.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta