Bir masal anlatırlar,
Bir varmış.. bir yokmuş...
Sanal alem ülkesinin
Bir prensesi varmış.
Gören, bilen yokmuş ama,
Adı hep, dillerde dolaşırmış....
Gerçekler ülkesinin
Prensi de duymuş bunu.
Prensesi bulmak için,
Aramaya koyulmuş...
Ama masal buya işte,
Sanal alem ülkesinin
Kuralları da varmış,
Kabul eden prensimiz,
Tek kuralı okumuş;
'Ülkeye girmek için,
kurbağa olmayı seçin'
Çaresiz kabul edip,
Hemen yola koyulmuş....
Prenses günlük,yine
Ormanın da gezinirken,
O nu gören prensimiz
Zıplamış tam önüne...
Başlamış anlatmaya,..
Prenses çok şaşırmış.
Duyunca teklifini
Kahkahadan nerdeyse,
Düşüp bayılacakmış...
Tekrar et demiş
Prenses
Teklifini bakalım
Gülmek için kurbağaya,
O nu son kez aldatmış....
Kurbağaysa çok ciddi,
'Prensesim' demiş o na
'Eğer seni bulduysam,
Çok şanslıyım demektir
Eğilip yanağıma
Bir öpücük yerleştir.
Bu öpücük bir şifre
Gerçekliğe geçiştir
Beni prens yapmak için
Çokça basit bir iştir'....
Prenses bu anlar mı?
Bütün küçük dağları
Hatta sanal ormanı
Ağaçları,kuşları
Yaratmış ya bu cadı...
Kahkahası bitince
Karar vermiş kendince
'Tamam' demiş sinsice
'Şöyle iyice şişiver de
Öpüvereyim güzelce'...
Kurbağaysa sevinçten
Nefes almış derinden
Çokça şişmiş,hemde çok
Yaklaşmış hem iyice...
Kaldırırken ayağını
Merak etmiş prenses
Bu kadar çok şişince
Nasıl çıkacak ses diye..
Sipsivri topuğuyla
Basmış bütün gücüyle
Zavallı kurbağanın
Canı çıkmış güzelce...
Burnu büyük prenses
Görememiş gerçeği
Hiçmi hiç acımadan
Yok etmiş prensini...
..........................
Kayıt Tarihi : 7.4.2007 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!