& İbrahim &
Kuran gerçekleri der çeşitli misallerle
Gerçeği göstermek için başvurur her yola
Onun çabasını insan gösteremez kendine
Gerçeği misalden ayırmaz çoğu kimse
İbrahim Suresi söz eder sağlam sözlerden
Sağlam sözlerse çıkar sağlıklı kafalardan
Sağlam sözün yok farkı sağlıklı ağaçlardan
Kökten kesilip uzatılmış sağlam olmayan
Daha nasiplenen olmadı ayet altıdan
Mısırlı Firavunla Musa'nın kıssasından
Ülke yönetemez rüyaları gerçek bilen
Sağlıklı olamaz gerçeğe ulaşamayan
Kral olamaz her doğan çocuğu öldüren
Hiç bir toplum olamaz ona duyarsız kalan
Hak yolda olur mu öyle şeylere inanan
Şu soruma yanıt versin vasa olur diyen
Musa'yı kurtardı diyelim bindiği sepet
Kardeşi Harun nasıl kurtarıldı izah et
Musa'nın Tanrısı olan Yahve ve masalı
En güçsüzün en güçlüyü yenme hikâyesi
En güçsüz ölüme terk edilmiş bir bebekti
En güçlü Firavun Kral İkinci Ramses'ti
Büyüyünce Musa Mısır'ın Prensi oldu
Engel yoktu her istediğini yapabilirdi
Soydaşına her tür yardım edebilirdi
Bu düşünce haklılığımızı göstermez mi
Tanrının Musa'ya çarığını at demesi
İnsanlara itaati öğretmenin dersi
İbadetse en basitin Tanrıyla sohbeti
Tanrı duyarken insanlar duymaz Rabbini
Kuran'ın misaline istersen açık kanıt
Ayet yirmi dört yirmi beş tartışmasız yanıt
Güzel söz kökü yerde dalları gökte ağaç
Hayvan değil insanlardır kitaba muhtaç
Ayet yetmiş altı ile kalmasın hiç şüphe
Kötü sözlerde benzer kökten kesilmişlere
İmkânsızdır onların ayakta durması da
Öyledir Kuran'ı saptıranların sonu da
Kuran'ın her sözünü gerçek olaylar sanma
Çoğu yardımcıdır gerçeği anlamanıza
& Enbiya &
Peygamberler suresinde önemli nasihat
En önemli sırları içermekte üç ayet
Enbiya on altı on yedi on sekizdir net
Anlayan şaşkına döner diyebilir hayret
Evren eğlencelik olarak yaratılmadı
Batıl hiç bir zaman Haktan üstün tutulmadı
Yeryüzüne her zaman iyiler varis oldu
Yüz beşinci ayetse buna şahitlik etti
Açıklayalım o ayetlerdeki manayı
Açık olsada kötüler görmez gerçeği
İyiler görür Allah'tır onlara yardımcı
Kötülere gerçeği gösrermez körlüğü
Kuran der ki yanılgıdır kötünün gerçeği
Onu mutlaka alt eder iyiliğin gücü
Saptırarak eğlence ediyorlar Kuran'ı
Bildikleri de yok eğlence ettiklerini
İmam söyler doğru yanlış aklına geleni
Yanlışa olmaz dinleyenin hiç itirazı
Bu yüzden varis olamaz inanan evrene
Onun kapıları açık bilim adamına
Gidin bilimsel bilgi öğreten fakültelere
Yanlış öğretilemez orda öğrencilere
Az da olsa rastlanır gerçekten dehalara
Hocalar onlardan öğrenir o durumlarda
Tam tamına budur ayet beşin dediği
Söylenir iyinin dünyaya varis olduğu
Bilinir bilimin uzaylara açıldığı
Tartışmasızdır Allah'ın onlarla olduğu
Tek tanrıya inanır insan Yaratılıştan
Söz edilir Tanrılar tanrısı diye ondan
Müslüman'dır onu görebilecek her insan
Apaçık görünmekte bu ayet yüz sekizden
Kuran'dan üstünlüğü yok çağdaş adaletin
Söz edilmekte en hassasından terazinin
Hesabı sorulur bir tek hardal tanesinin
Suçu af olmaz bilerek suç işleyenlerin
Adaleti öğrenin Enbiya kırk yediden
Günün insanı habersiz yaşadığı çağdan
& Mümin &
Ya yüksek alim ol ya kör cahil yok ortası
Yüksek âlim olursan bölersin okyanusu
Kör cahile yeter Allah'ın doğal vergisi
İkisi de ayırabilir Hakla batıl'ı
En tehlikeli yerdir ikisinin arası
Hak ile batıl'a aynıdır mesafeleri
Hep batıl'a yönetir istek ve arzuları
Onları sapıklaştırır gaflet uykuları
Yüksek âlimlerdir Hak ile Batıl'ı bilen
Zaten âlim olmaz batıl yoldan giden
Cahil olmaz iyiyi kötüden ayıran
Yarı âlimde yok Hakkın zerresini bulan
Ne âlimdir ne de cahil Kuranı sapıtan
Batıl'dır Hak olana batıl'ca mana veren
Ne âlim ne cahildir insanı Haktan eden
Kimler derseniz bizleri dinimizden eden
Çalışıp çabalamış Koca hiç olmuş âlim
Beni dinimden etmişlerdi ben de şahidim
Bunlarla yetinelim Mümin suresinden
Elli ikiden gir çık altmış ikiden
Onlardır bağzı savlarımızı doğrulayan
Hiç kimseye gücünden fazla yük yüklemeyen
& Secde &
Hiç var mı kötülükten imparatorluk kuran
Sözlerime dâhildir iblis denen şeytan
Hiç bir varlık yoktur kötülükle hüküm süren
Kuran Hak'tır kanıt kendi görür görebilen
Hak yolda olmadan var mıdır bin yıl yaşayan
Yaşıyor mu Sokrates'i İsa'yı öldüren
Mars'a ulaştı meyvesi akıl ve bilimin
Daha hiç bir meyvesi görünmedi inancın
Gittiği sanılır dalgaları okyanusun
Aynısıdır gördüğü inanclı insanların
Secde suresi ağcı ve meyveleri inancın
Tarihe diktiği fideler o Homeros'un
Sözlerini aktaralım bir kaç olayının
Fikrimize ışık olmakta tarihi onun
Gidelim Kuran'dan dokuz yüz yıl öncesine
Gerekli olanlara değinelim sırayla
Zorluk çıkarmayalım araştırmacılara
Homeros'u dinlemeleri yetsin onlara
Yunus'tur denizlerde insana yardım eden
Arion'dur yunus tarafından kurtarılan
Yunus'un sırtına binmiş heykelde bir adam
Günümüze gelmiştir anısına dikilen
Örs ile çekiç benzetilmiş iki rüzgâra
Az rastlanır o denli büyük edebiyata
Anlam veren pek yok Kuran'ın misallerine
Anlamak isteyen baksın eski kültürlere
Hasta olan çıkardı kasaba meydanına
İşe gitmeden önce uğrardı halk oraya
Bakıp dinlerlerdi hastaların dertleri ne
Herkes yardımcı olurdu kendi bildiğine
Anlatılır siyah güvercinin konuştuğu
Bilinmektedir böyle şeyin imkânsızlığı
O güvercin temsil eder esmer köle kızı
Öyle derler anlamazlar söylediği sözü
Bir zamanlar tapınaklardı sevişme yeri
Karşı çıkanlar dediler bu Tanrının evi
Böcekleri gösterip sus dedi diğerleri
Öyle olsa Rab onlara izin vermezdi
Sünnet geleneği olan üç tane halk vardı
Sünnet cenabet gelenekleri Mısır'daydı
Ruhun ölümsüzlüğünü ilk onlar söyledi
Dünyanın yuvarlaklığını da bilirlerdi
Güya güneş batıdan doğup doğudan batmış
Bağzı insanlar sekiz yüz dokuz yüz sene yaşamış
Dionysos da Zeus'un bacağından doğmuş
Bunların doğruluğuna inananlar varmış
Sanırım kutsal kitaplar onlardan esinlenmiş
Havva da Âdem'in Kaburgalarından doğmuş
O günden günümüze değişen şey olmamış
İnsan gerçeği misalden ayıramaz olmuş
Battos'un karısı zalim Pheretime
Savaştan sonra mısır'a geri döndüğünde
Kurtlar ürüyordu vücudunun her yerinde
Onun etini yiyordu diri diri de
Af edilir cinsten değildi onun suçu da
Kazıklar diktirmiş şehrin bütün etrafına
O kazıklarda astırmış şehrin halkını da
Onun cezasını öyle vermiş Yaratan da
Bu Eyüp Peygamberin hikâyesine benzer
Dionysos da Havva'nın doğması gibidir
Kutsal Kitaplarda çok buna benzer olaylar
İnsanlar ders alsın diye verilir mialler
Kurban için gökten geyik inmiş koçtan önce
Ölmekten kurtulmuş Agamemnon'un kızı da
Bu hikâyeyi anlatır Homeros destanda
Ona benzer hikâye de görünür Kuran'da
Amasis Mısır'da sıradan bir vatandaştı
Hiç kimseden saygı ve itibarda görmezdi
Apries'ten sonra Mısır'a o Kral oldu
Halktan en büyük saygıyı itibarı o gördü
Altından bir leğeni vardı ona kusardı
Ayağını yıkar hem içine sıçardı
Ondan bir heykel yaptırıp meydana diktirdi
Aynı insanların ona taptığını gördü
Kendisini o eski leğenine benzetti
Konumu kutsallaştırır her şeyi insanı
O konuma soktular günümüzde türbanı
& Tûr &
Tûr dağıdan girilmektedi Tûr Suresine
Bu yüzden ondan almıştır sure ismini de
Tevrat denen kitap orda verilmiş Musa'ya
İncil'de yazıldığı söylenir taş levhaya
Kuran'da yazıldı der ince bir deriye
Aynı şey denemez taşla ince deriye
Tartışılmaz burda çelişkinin varlığı da
Teknolojisi mi değişmekte Tanrının da
Kurana'mı inanalım yoksa incile'mi
Veya ayet ikiyi üçü görmeliyim mi
Yada bırakalım çözsün papaza imama
Onların hükmü geçmez akıl okyanusunda
Güven verir onlara karada gezmeleri
Mümkün olmaz gemisiz denize girmeleri
Nice şeyler başarıldı imkânsız sanılan
Var mı bilimin ulaştığı yerleri gören
Bilimden öndedir geride değildir Kuran
Kuran değil sanıdır ortalıkta dolaşan
Kuran'ın kendisidir bunu da böyle diyen
O gerçeği görür mikroskopla bakabilen
Böbürlenir kendini birşey sanıpta insan
Çok basit bir şeydir onların gözünde Kuran
Basitliğinden habersiz böbürlenip giden
Rabbe meydan okur meninin içinden çıkan
Dünya düzenini bozdu mu Kuran'da olan
Eğer bozduysa o olamaz Allah'tan gelen
Varsayalım dediklerinin tamamı yalan
O zaman yalan olan şeyler olur hak olan
O olurdu dünyanın düzenini bozmayan
Kötü şey olurdu cennet iyi de cehennem
O zaman yalan olur övgüye layık olan
Güzel ile iyiler olurdu lanetlenen
Dünyayı kısmen ele geçirmiş şimdi şeytan
Yok mu dersin canileri överek yücelten
Kuran hak kitaptır görürsün her nerden baksan
Göremesin eğer akıl gözünü kaparsan
Tüm insanların beden gözlerini taşısan
Yine göremezsin ruhunu temizleyemezsen
&& MÜLK &&
İster akıl sahibi ol ister inanan ol
Eğer batıl değil Hak ise gittiğiniz yol
Her ikisini de beklemektedir aynı son
Adı cennettir verilecek olan ödülün
Yedi cennetle yedi cehhennem aynıdır bir
Cenletle cehhennem gibi insanlarda tektir bir
Bizim hem iyi hem kötü olmamız gibidir
Aynı ağaçta bulunan meyveler gibidir
İnsan değildir insana benzetilen şekil
Gerçek insan o şeklin içinde gizlidir
Eğer duyup görmekle olunsaydı Müslüman
Müslüman olurdu çoğu bitkilerle hayvan
Hepsi dinliyor Kuran ile beş vakit ezan
Tek sureyi bilen olmaz hangisine sorsan
Nasıl müslüman olur ayetini görmeyen
Rabbin eserlerinin bilincine varmayan
Hayvanlardaki güzellikleri görmeyen
Çiçekleri sever gibi onları sevmeyen
Her şeyi ahenktar yaratmış bizi yaratan
Hiç bir uygunsuzluk görmesin nereye baksan
Hiç bir bozukluk görmesin bozukluk arasan
Görür gözlerinizdir size tanıklık eden
O ayet üçle dört mülk suresinde geçer bak
Evrende her şeye hâkimdir Hak ile Allah
& Hâkka&
Hakikati göstermektedir Hâkka suresi
Görünüyor yok edilen batılların izi
Her yeri kaplar Hakkın yüceliği görkemi
Batıl'ın görkemi olmaz görünür külleri
Manevidir hakikatin gerçek niteliği
Madde de görünür varlığının yansıması
Karartılıp yok edilemez gerçekliliği
Maddesiz kavrayamayız bizler hakikati
& Merâiç &
Meâric genelde hitap eder inanana
Sözlerimi doğrulamaktadır ayet kırkta
And içilir doğunun batının Allah'ına
Değinilmez kuzeyin güneyin Tanrı'sına
Değinilirdi onlara eski tarihlerde
Doğu batı oldu o sonradan değişti de
Böyle şeyler gelmez inananların aklına
Akıl sahipleri bilir onun sebepini de
Soracak olursanız yeni durumu bana
Asıl mana kuzeyin güneyin Tanrısında
Ne var ne yok bilinirken douda batıda
Daha çok bilinmezlik var kuzeyde güneyde
& Nebe &
Nebe Suresinde kıyametten sözedilir
Sözler Kuran'ın öngörüsü gerçek değildir
İnsanlar kendi varlığından emin değildir
Başkalarından ne kadar emin olabilir
Saf manalardan doğa üstü varlığız biz
Bedenlerde değil onda yansıyanlarız biz
Bedenlerde olsaydık yakalanabilirdik
O vakit başkasında olurdu kaderimiz
Telefondakini öldüremez onu kıran
İnsanı yok edemez bedenini yok eden
İnsan basit değildir demirden tenekeden
Her şey kontrol edilir manevi âlemlerden
Yanlız maddi şeylerdir maddi gözle görülen
Yalan söyler maddi gözle Rabbi gördüm diyen
& Nâz'iât &
Sözüm kendini bilim adamı sananlara
Diyecek hiç bir sözüm yoktur inananlara
Bir şey denemez akıl sahibi olmayana
Laf diyenin aklı yoktur aklı olmayana
Tevrat yazılı mı yazısız mı geldi Rabden
Özünü kaybeder duyulan sözler kulaktan
Evrim geçirirken yazılarak aktarılan
Aynı kalırmı kulaktan kulağa söylenen
Kuran da tereddütte kalmaktadır bu yüzden
Muhammed'in Hak söz dedikleri onda olan
Kimi sözler Allah'tan ona bire bir gelen
Bağzıları Cebrail ile ona yollanan
Emin değil fikirlerinin doğruluğundan
Bazıları da kendine aittir bu yüzden
Bir örnek vereceğim Nâzi'ât suresinden
Ayetleri olan kırk iki kırk üç kırk dört'ten
Haberdar değilmiş kıyametin zamanından
Muhhammed'mi Allah'mı haberdar olmayan
Kaç kişidir kesin değildir yedi uyuyan
Kesin bilgi yoktur kıyametin zamanından
Anlatılandan nedir anlaşılacak olan
Ne Kuran'da ne Muhammed'de asla yok yalan
Eminler söylediklerinin doğruluğundan
Bilgi veremezler emin olmadıklarından
Müslüman olunmaz onu doğru anlamadan
Doğruya da ulaşılamaz tartışılmadan
& İnfitâr &
İnananlara Kuran baştan sona mucize
Akıllı düşünülmeliydi aynı şekilde
İnfitâr suresi onlaradır o yeter de
Artar mucize durumundaki ayetlerle
Bilimsel olarak kanıtlandı hata sıfır
Kanıtlanan gizliliğin imkânsızlığıdır
Her şeyin yaratana apaçık olduğudur
Varlığın bir şeyi gizleyemeyeceğidir
Teknolojinin gözü kulağı aklı vardır
Tarafsızlığı gerçek mucizeler üstüdür
Ne diyor on bir ve on ikinci ayetler
Üzerinizde vardır sizi gözleyen gözler
O soylu şeyler yaptıklarınızı bilirler
Var olan tüm şeyleri ölümsüzleştirirler
Ayeti gtirenlerin var güvenirliği
Tüksek teknolojinin tarafsızlığı gibi
Zaman mekan yok asıl olan gerçek âlemde
Benzer gerçekleri görmekteyiz rüyamızda
& İnşikâk &
İşte en büyük mucize akıl sahibine
Göğün yarılacağı gelir kimin aklına
Hiç bir yerde musade edilmez tesadüfe
Anlatacaklarım geçecek kanıt yerine
Bilinir evrenin sürekli genişlediği
Işık hızından fazla yayılmasının hızı
Kara enerjinin genişlemesidir nedeni
Teoride de vardır göğün çatlayacağı
Tanıktır İnşikâk Suresi ayet bir iki
Henüz görülmemiştir mucizenin böylesi
& Rûm &
Rûm Suresidir dünya imtihanının ilki
Görür yapabilir körlüğe giden gözleri
Duyar kılabilir sağır olacak kulağı
Diriltir ölü olarak yaşayacakları
Ölüye misal ayet elli iki elli üç
Onları öldüren şeyse tektir inanç
Kuran kurtarmak istemiştir oku diyerek
Eyleme de geçmiştir putlarını kırarak
Eskiyi aratmaz oldu şimdiki günümüz
O zaman inanmak şimdi aksi suçumuz
Kutsallaştırarak yüceltmişler inanmayı
İnanmıyorum demek suçların en büyüğü
İnanmamak inkâr etmek sayılıyor Rabbi
Yalancılar oldu dünyanın ağı hem beyi
Aklım kabul etmez benim kabul ettiğimi
Göz aklımdan yanadır kulak tutarken beni
Bilim tutmakta beni deney tutarken aklı
Aynı görüşte birlrştiremem her yetimi
Benden farkları yok sınadım her tür insanı
Onlar yalan söyler ben söylerim gerçekleri
Din adına iş görenler olmuş din sülüğü
Emilmiş kalmamış halkın ne kanı ne canı
İskelet olmuş kemiğe yapışmış derisi
Onları kandıranların boş değil şişmesi
İnanıp beleş yem sanan balık yer zokayı
Canı ile öder inanmanın bedelini
Avcıların insanlar içi de vardır yemi
Tatlı sözlerle sararlar inanç kancasını
Yutanın çıkarması zor o zokayı
Çıkarken söker hem canını hem çiğerini
Canını verir de yine suçlayamaz onu
İnancı ile bir bütün sanır o kendini
Ayet elli iki ve elli üç misal verir
Onları sağır ve kör diye nitelendirir
Gerçekleri göremeyeni ölüye benzetir
Kuran ölüden de ümidini kesmeyendir
Hakiki Müslüman bunu apaçık görendir
Gerektiğinde yeterince kanıt sunandır
Kuran doğanın kendisi ve onun dilidir
Kuran doğanın apaçık sözü aynasıdır
Düzeni bozacak hiç bir söz onun değildir
Doğa korkutur hem anne gibi şevkatlidir
Biri göğün gürleyip şimşeğin çakmasıdır
Diğeri de güneşin gülerek gelmesidir
Ayet yirmi dördün yaklaşık dediği budur
Bu surenin en önemli savı ise şudur
Tek Rabbe inanmak yaratılışımızda var
Bunu bilimde kanıtladı kim inkâr eder
Rum suresi ayet otuz bu savı doğrular
Aynı fıtrattan yaratılmıştır insanlar
Onların fıtratında tek Rabbe inanmak var
İşte dostdoğru olan değişmez din odur
Muhammed'e de o hak dine yönel denilir
İbrahim'in dini Muhammedin'de dinidir
Kuran'a göre tüm zamanların dini birdir
Dini bölenlerse asla Müslüman değildir
& Ankebût &
İnsanların çoğu akıl sahibi değildir
İnanmanın iyi bir şey olduğunu sanır
İnanmayı Kuran teşfik eder bilinir
Oysa gerçek bilip sandığının tam tersidir
Ankebût'un ilk ayetlerinde açıktır bu
Rabbi kandıracaklarından duymazlar kuşku
Batıl'ların tamdır kendine güveni
Sanıyorlar Tanrı'yı kandıracaklarını
Ayet iki ile on birde açık yanıtı
Açıklar Kuranın insana indiğini
Onu insan olanların anlayacağını
Yalnızca insanların faydalanacağını
Birdaha tekrar edelim dediklerimizi
İnsanlar sanmasın sınanmayacaklarını
İman ettik demekle bırakılacağını
Rab iman edeni de bilir etmeyeni de
İnsanlardadır en geri şaşılası akıl
Onu yaratanı kandıracağını sanır
& Mutaffifîn &
Hak yolda olmaz aklı hak kabul etmeyen
İstek ve arzusuna uyar onu reddeden
Mutaffifîn suresidir onları uyaran
Ayet bir iki ve üçte şunları söyleyen
Alırken ölçüyü tastamam eksiksiz tartan
Verirken ve satarken ölçüyü noksan tutan
Hak yolda değildir o yanlış işleri yapan
Kuran'dır öyle yapanlara lanet okuyan
& Kendim ve İşim &
Kuran olarak anlatmalıyım yaptığımı
Onu anlatırsam anlarsınız kimliğimi
Kuran üstlenmiş insanların analığını
Feryatsız nasıl ateşe atar bebeğini
Biz bölmedik hak din bildik İbrahim'inkini
Hiç bir güç bozamaz Allahın kanunlarını
Hiç bir güç alamaz Rab'den Rabbin eserini
Sonsuza dek sürecek Hakkın hakkaniyeti
Batıl'ın yanlızca Allah'adır düşmanlığı
İyilik değil kötülüktür onun yaptığı
Kurulursa kötülüğün imparatorluğu
O vakit görünmez olur Tanrının varlığı
Yönetenin elinde halkın geleceği
Kötünün kötüleştirmek olur yapacağı
Batılı seçen seçmiş demektir kötülüğü
Hak kitaplarda tarihlerde çoktur örneği
Kötülükler ülkesindedir onların yeri
Haktan değil batıl'ın batıl'dan büyükleri
Cehhennemdir oranın dilimizdeki adı
Oraya gitmeyin diye Kuran'ın feryadı
O üstlenmiştir insanların analığını
Feryatsız nasıl ateşe atar bebeğini
& Ra'd &
Her ne bulunmuşsa araştıranlar bulmuştur
Bulunanların çoğu genelde tesadüftür
İstemeyene gerçeği vermek imkânsızdır
Gerçeği isteyen yok denecek denli azdır
Her canlı kendi öz doğasına uyumludur
Ölü taklidi yapan böcek görünmez olur
Doğada görünmek isteyen görünür olur
Duyamayız isteyen kendini işittirir
O sırların benzeri Kuranda'da vardır
Rad suresi ayet on bir de o sırlardandır
Melekler gözle görülüp kulakla duyulmaz
O kendini göstermeyince kimse bulamaz
Melek nedir anlayıp bilmez binde bir insan
O konu üzerinde yoktur durup düşünen
Herkes kendine göre üretir hayali san
Öylelere demektedir Kuran puta tapan
Onlardır bomboş sanıları gerçek sanan
Kendi arzularına göre Tanrı yaratan
Ayet on birde gerçek melekten söz edilir
Bizleri koruyan melekler çevremizdedir
İçselliğimizdeki bizim dışımızdadır
İçsel dünyamız maddi dünyamıza benzerdir
O melekler maddemidir yoksa manamıdır
Madde ise eni boyu kütlesi varmıdır
Küçük küçük parçacık uzunca dalga mıdır
Yoksa onlardan meydana gelen cisim midir
Çoğalıp azalabilen bizler gibi midir
Yakalanabiliyor en küçük ışınlar
Onlara kapandır kalın kurşun kutular
Yakalanır onunla alfa beta gamalar
Onlar gibi yakalanabilirmi melekler
Yoksa o melekler hiçlikte mana mıdırlar
Uzama zamana sayılara mı benzerler
Var mı onları da yakalayacak tuzaklar
Onlar ölümlü mü yoksa ölümsüz müdürler
Biz madde isek açık ki içimizdedirler
Eğer mana isek açık ki dışımızdadırlar
Bilmeyen varmı bedeninin yaşlandığını
Hiç gören olmuş mu gönlünün kocadığını
Görmekteyim Rabbin bizi yanıltmadığını
Bunu görebilen görür ölümsüzlüğünü
Nasıl televizyonda değilse görünenler
Televizyonun değilse ondan gelen sesler
Bedende de değildir bedende konuşanlar
Gerçeğimizde bulunmaz onu koruyanlar
Maddemizi manamızı korur o melekler
Manaya Rabden gelen varlıklar hâkimdirler
Ya aklı akla vicdanı vicdana teslim et
Ölümsüzlüğü ve Hakkı ebediyeti seç
Ya aklı inanca vicdanı arzuna bırak
Gününü gün et batılın gittiği yere git
Kayıt Tarihi : 28.8.2012 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!