Bazı kimselerin en fazla gündeme getirdiği konuların başında kadınların kapanması gelir. Dinin pek çok hükmüne neredeyse hiçbir hassasiyet göstermeyen, temel ibadetleri dahi yerine getirmeyen ama hadislerin uygulanması konusunda oldukça titiz olduğunu iddia eden bir kısım kişilerin din ve iman anlayışı genellikle “başörtüsü = din” şeklindedir. Peki bu kişilerin dinin adeta yegane sembolü gibi gördükleri başörtüsü gerçekte Kuran’da var mıdır?
Pek çok alim, başörtüsü ve örtünme konusuyla ilgili açıklamaları Kuran‘dan edindiklerini söylemiş ve bazı ayetleri bu konuda örnek göstermiştir. Oysa Kuran‘da başörtüsü kelimesinin geçtiği tek bir ayet dahi bulunmamaktadır. Başörtüsüne kendilerince delil olarak kullandıkları Nur Suresi’nin 31. Ayeti ise aslında kadınların alabildiğine özgür olduğunu anlatan bir ayettir. Dolayısıyla önce, Kuran‘ın tefsirlerde ve meallerde nasıl yorumlandığını ve doğru açıklamanın ne olduğunu görmek gerekir.
Kovulmuş Şeytandan Allah'a Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
Nur Suresi 31. Ayet– 1. Bölüm
Mü’min kadınlara da söyle: “Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah’a tevbe edin ey mü’minler, umulur ki felah bulursunuz.” (Nur Suresi, 31)
Bu ayette, neredeyse her mealde “Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar” şeklinde çevirilmiş olan cümlenin orijinal Arapçasında aslında başörtüsü kelimesi geçmemektedir. Burada geçen kelime “örtü”dür. Ayetteki kelimelerin Arapça anlamlarını incelediğimizde bunu çok açık görebiliriz:
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta