Eyvah ki! , ne eyvah, zamana bakın?
Kemale ermemiş, dilde kemalat
Arşa postu serse,inan ma Sakın!
Ona lanet eder,arz ve semavat
Hücceti,delili, nefsiyle söyler
Kuranı; kalb ile,etmez kıraat
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
emeğinizi duygu ve düşüncelerinizi yüreğinizi ve yürek sesinizi yansıtan kaleminizi candan kutlarım değerli usta kalem
Önce insan ,fıtrat kimliğimizi tamamlamadan.. Nefsin peşinden giderek.....ALLAH’a yaklaşamayız…..Kuran...ahlaka açılır.Gören ve duyan kullardan olabilmek dileğiyle...İçtenlikle kutluyorum.Gönlünüze sağlık...
Gerçeği görmeye, göze ne hacet
Ahlakı kuran sa! ,halle ısıtır
Kalbe indirdiyse! ,söze ne hacet
Şeksiz ayna gibi,gönle yansıtır -yürek sesinizi kutlarım.yazan kalem susmasın.Ant.
Yürek tellerimi titretti...Mana aleminde ufkun geniş, ilhamın bol olsun dost...Baki selam...
k u t l a r ı m
Kuran Ahlakı Yoksa
Eyvah ki! , ne eyvah, zamana bakın?
Kemale ermemiş, dilde kemalat
Arşa postu serse,inan ma Sakın!
Ona lanet eder,arz ve semavat
Hücceti,delili, nefsiyle söyler
Kuranı; kalb ile,etmez kıraat
Mümüni; müminle,hasımkar eyler
Şeytani doyumdur,on da kanaat
Gerçeği görmeye, göze ne hacet
Ahlakı kuran sa! ,halle ısıtır
Kalbe indirdiyse! ,söze ne hacet
Şeksiz ayna gibi,gönle yansıtır
Tevazu müminin, edep sadağı
Yeter ki! okuyla,kalpleri vursun
Kindarlık şeytanın, savaş otağı
Kim ki! nefer ola, yazıklar olsun
Kimi Allah için, koşar çalışır
Kimi çamur atar, iftira taşır
Hamdi durduk yerde, san ma bulaşır
Hak eden zalimi,hakkıyla kaşır.
Hamdi Korkmaz
Ne söylenebilir ki böyle güzel bir esere...Kutluyorum tam puan +listemde...Tebrikler...
Allah razi olsun kaleminizden....
Yüreğine kalemine sağlık Hamdi bey kardeşim.Çok güzel bir şiir.Gönülden tebrik ediyorum.Selâm ve sevgiyle.
Allah için çalışan pek kalmadı galiba.
Allah için diye başlıyanlara bakıyoruz bir kaç yıl içinde sayılı zenginlerin arasına karışmış.
Allah cümlemizi Kuran ahlâkı ile ahlâklandırsın.
Selamlar.
Tevazu müminin, edep sadağı
Yeter ki! okuyla,kalpleri vursun
Kindarlık şeytanın, savaş otağı
Kim ki! nefer ola, yazıklar olsun
Kimi Allah için, koşar çalışır
Kimi çamur atar, iftira taşır
Hamdi durduk yerde, san ma bulaşır
Hak eden zalimi,hakkıyla kaşır
.................DİYEN YÜREĞİ İÇTENLİKLE KUTLUYOR, SELAM VE SEVGİLER GÖNDERİYORUM. 100 PUAN
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta