baktığım denizin ucunda son yok
beni durağı olan otobüslere bindir Tanrım
duası olan kadınlarin koynuna düşür beni
mermisiz, şefkatli, bıçaksız göğüslere
bahşet yaşlarımı
yürüdüğüm yolda çok huzursuzum, bilinçsiz tüketim!
ayağıma tutarlı bagcıklar bağla Tanrım
başka annelerin, başka babaların, başka devletlerin
baskısından koru alnımı benim, alnıma gelincik ek
avcumun içine matkap basan tüm sevdiklerimden
koru beni
göğsü bağışlayan kadınların duasına at beni
gökten, gökten, gökten bırak
yerden, yerden, yerden göğe bırak beni
kestiğin göbeğimi sakın onlardan
beni asfaltından menkul yollarda yürütme
baktığım denizin sonunu göremiyorum
dalgalarda savrulmanın yok hedefe bir adımı
bir adım at bana Tanrım
o kulunu gökten bırak, gökten bırak, gökten bırak
yerden göğe o kulunu, yerden göğe çıkart!
gülsün Tanrım
sıradaki parça beni ortadan ikiye ayıranlara gülsün
ona dedim ki;
ey son 4 yılımın şahidi, rütbeli askeri, doçent doktoru, şizofren hırsızı
beni sen bilirsin en ağladığım yerlerden
en tahrik yerlerimi incitirsin, en yalnız yerlerimi bükersin anadan doğma gibi zihnin
koy, koy alnımdan
koy sırtımdan
koy çukurundan karnımın, boğazından kabrimin
koy, üzerime 7 tahta koy
sana yazdığım mektupları üzerine!
gramofona plak koy, ocağa su
hayatımın amına koy!
kafana tacı,
taç seni korur
korur babanın dizine yaslanıp dinlediğin fıkralar
annene anlattığın ilk adam
ilkokul arkadaşlarını korur tacın
bindiğin dolmuşu, indiğin aylağı, eşlik ettiğin şarkıyı
son içtiğin plastik çayı şehirler arası otogarda
senin tacın korur, her şeyi korur
kusuru, aydınlık hükmüne varmayan sevgilim
bir beni vurur tacın senin,
taşın, toprağın bir bana mezar olur.
Adem Fatih KılıçKayıt Tarihi : 27.12.2016 23:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!