Serabım hep böyle kurak olacak
Gönül feri sönmüş, dudağı çatlak
Yıllardır yağmayan yağmura hasret.
Öyle bir perhize girmiş ki kalbi
Yarin kıyısında gezmek de yasak
Zamana inattır girdiği haller
Devir ki her adım bir başka tuzak
Ne kadar yürekten olsa da hali
O kadar engel var, kalıyor uzak
Sevginin bedeli bu kadar ağır
Tek geçer akçesi sadakat ancak…
Bir yeşerti bile büyük inkılap
Sis dolu geceler, ışıksız mehtap
Güneş ki ha bire sunar hararet
Zaman ki hiçliği sayar maharet
Her demin kendince izi var; ama
Büyük ihanetler oldu zarafet
Bu nasıl temmuzdur, bu nasıl mayıs
Ağustos buz tutar, eylülde afet…
Kurak gönülleri yeşertmek; ancak,
Sanma ki, çok uzak serencamlarda
Kararmış kalpleri, batırıp ak ak,
Zümrüt askılarda kurutan da var
Kuru gövdeleri yeşerten de var
İster yakınında, ister en uzak
Fırsat bu fırsattır, kaçırma bu dem
El, uzaktan gelir, istersen de bak…
Kayıt Tarihi : 24.2.2007 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!