Sararmış kuru yaprakları,
Bir kadının kulağındaki altın küpeler gibi
Şıkır şıkır sallıyordu Rüzgâr,
Kim bilir, kaçıncı sonbaharın hüzünleriydi
Heyecanla yeni umutlar için
İlkbaharda yeniden açacaklardı.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman