altın çağı, göçebe yoksulluğun,
düşlerin Ortadoğu'su; kargaşaya kulluğun…
Şam'ın şekeri acı, Arabın yüzü solgun;
kan, ter içinde, ince keder,
bi’ kuyu petrol, kaç kurşun eder?
kalıtımsal acılarla, zenginleşir dünyamız,
haber bültenlerinde yer almaz, hayatla kavgamız…
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta