teğet geçmedi gidişinin krizi
bunu bil…
alıcı kuşlar gibi aşkın kanatlarını kırıp
kaşla göz arasın da
sırra kadem bastın ya…
bütün cevapların tırnaklarını söküp
bir soru işareti gibi gittin ya…
boşuna s’aklama kendini
sandığın kadar suçsuz değildin
suçluyu bilmiyorsan suçu bil…
el emeği göz nuru
bize biçtiğin ayrılık kaftanı
bir türlü yakışmadı bana
kırk yamalık gibi üstümde sırıttı yokluğun
her sokağın meczubu
her çölün Mecnunu oldum
kumu bilmiyorsan çölü bil…
yokluğunda prangalar eskitti Ahmet Arif
ben eskitemedim seni
sahibinin mezarından gidemeyen köpekler gibi
gidemedim senden
geçemedim kağıt kesiği sevdandan
yayan yapıldak
hep sana yürüdüm
yolcuyu bilmiyorsan yolu bil…
ne kilitli kapılar yüzüme açıldı
ne atlas libaslar serildi önüme
el etek öpüp
geçmedim hiçbir kapının eşiğinden
kül tablasında unutulmuş bir sigara gibi
içten içe hep sana yandım
yangını bilmiyorsan külü bil..
sevdim seni
herkesten geç tanısam da
herkesten çok sevdim
nasıl kokar
nasıl sarılır
nasıl öpersin bilmeden sevdim
pervaneler gibi hep sana uçtum
kanadı bilmiyorsan tüyü bil…
seviyor muyum halâ…
bak işte bunu bilmesen de olur
Kayıt Tarihi : 6.2.2025 20:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!