Kumsalda düşünülür mü; düşünülürse, sonr ...

Hala toplanmamış yosunlar, yönetim azaları ne iş yapar?
Kıyıdaki yosunlar,
denizden içeri yosunlar,
derinlerde de hala onlar…
Paletle geçmek gerekecek lodosun etkisinde sırıtanların.
Haziran başları, kışın kar etkisinde, evdeki mutlu baca;
daha herkesin eli kulağındadır, tatile kimse gelmemiş.
Kabuslar rüya,
rüyalarsa kabus ve
düşünmek yok
-Akrebakrep ve takip, o takip veya takibeden o-
Alıp götüren bir plaj, havadaki ıslık çalmaya çalışan
rüzgarı
uzaklara
Ege’de,
Burhaniye sadece 10 dk.
Şaşır{tıl}mış
32’lik liseli genç kız; düşünmez, düşünceye tapar
–anlık zevkleri düşünceler, “yaşayalım” deyişler; kendiyse geleceği
ise!
:Çılgın bir kumsal partisinde sanki
İs{a}pansız
Pirene ve siyah uzun, kıvırcık akordeon;
dansedişini izliyor kız,
hızlı-dev karıncanın üstünde gri-siyah sırtlanların.
Göğü izleyen garip tahta şezlonglar mihenk bağları
–ki yer yer rengahenk yolunmuş gibi gözükseler de- neyden haberdar?
Güneş batmaya hazırlanır gene, umursamaz kabirler
sarı-yeşil yosunlar; ve gitmeli plajdan akşam oluncaya değin,

{ve yoksa “Raven” ve “Annabell”,

Eldeki toprağa vurulan bel,
tel tel dökülen takke’den sıyrılıp görünenr kel; }

-
Orj. yazılş.ekli blogcumda