İşte, bir oyun başlıyor, yine
Bir katakulliye açıldı perde!
Üç Birlik Kuralı tamam;
Herkes sahnede!
Çırağı, ustası, çömezi
Şarlatanı, çığırtkanı, trapezcisi
Davulcusu, zurnacısı, tefçisi
Papağanı, maymunu, palyaçosu...
Piresi, devesi, güvesi
Acemisi, kartı, kocası
Hocası, emmisi, dayısı
Tüylüsü, tüysüzü, sakallısı
Şapkalı, peruklu, sarıklısı...
Hırlısı, hırsızı, arsızı
Yollusu, yolsuzu, berduşu
Efendisi, ağası, mollası
Karısı, kızı, ablası
Zengini, züğürtü, para babası
Yalancısı, dolancısı, üç kağıtçısı...
Parayı bastıran, her ay kitap bastıran!
Zorla, milletin ağzına dayayan!
Bedavadan şairi, sanatkâr özentisi!
Nargilesi elinde, tabancası belinde...!
Enteli, danteli, süslü filozof taklitçisi...
Gangsteri, laf ebesi, zürriyetsizi…
Erdemden dem vuran, erdem fakiri!
Dolamışlar kuyruklarını bir kere
Çitili beyinlerle
Çit çekip düşüncelere
Örmüşler dilimize işte;
Şiir diye, şiirin içine…
Edep diye, edebiyatı
Benzetme peşinde
Kendi çöplüklerine!
Hayır, diyorum
Hayra alamet değil!
Şer, diyorum;
Beşeriyet bu değil!
Sanki, Ali Babalarının
Çiftliğinde
Küme küme
Kümeslenmişler
Bizim Mavi İbikli Tilkiler!
Lâkin, elimde
Ne arpa
Ne buğday
Ne de size göre
Bir avuç darı var...
Boşuna heveslenme!
Esma ÖzdemirKayıt Tarihi : 29.9.2005 17:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!