Kum Saati Şiiri - Meltem Kaya

Ulucanlarda sabah vakti
Gökyüzünü çevrelemiş dört duvar
Kuşlar uçar ilk ışıkla beraber
Kanatlarında gümüş rengi bir aydınlık
Sevdalım bakar gökyüzüne
Veririm kuşlara yüreğimin sesini
Günaydın!

Ulucanlarda seher yeli
Bilir canların sevdaya susayışını
Umutlar çoğaltılır çiçeklerle havalandırmada
Sevgisiz yürekler kuruyorken
Seher yeli ısıtır canların yüreğini
Seher yelinde umutlarım, soluğum
Merhaba!

Ulucanlarda vakit öğle
Liseli gençler dağılır okuldan
Eteklerinde ilk sevdaların ürkek telaşı
Geçip giderler duvarların yanından
İçerden içli bir türkü yükselir göğe
Dirençli günleri söyler türküleri
Sevdacan!

Ulucanlarda günler ağır
Dostlarım yatırmış bedenlerini açlığa
Özgür yarınlara basamak
Onurlu geleceğe yol etmişler gözlerini
Yüreğimde yanan özgürlük ateşiyle
Direncimi yüklerim ellerime
Direncim sizin!

Ulucanlarda güneş batarken
Kelepçe vurulmuş eller hep birden
Güneşe uzanır türküler boyu
Yürek karanfil, gök kızıl, yüzler aydınlık
Uzaklarda bir dalga sahile vururken
Dostlar armağanımdır bir demet, yüreğimden
Akşam sefası!

Ulucanlarda akşam erken geldi
Koşu koşuya bir gün daha uzaklaşırken
Dinmeyen hasretleri söyledi yürekler
Tıpkı taptaze, güneşli bir bahar gibi
Esiyorken sevdalar yüreğimizde
Perdeler hüzünle indi yavaşça
Kol demirleri gibi!

Ulucanlarda gece olunca
Bir ağaç sallandı durdu rüzgarlar boyunca
Kimseler duymadı...
Mektupların sevdaları söylediği
Yüreklere kızgın korların düştüğü
En kara saatlerdi gülüşlerde yaşanan
Gün bitti!

Ulucanlarda dostlarım ve ben
Bir de sevdalımın gün yüreği
Aylardır söyleşip dururuz kuşlarla
Bulutlara yükleriz sevdanın ezgisini
Hayatı yaratan ellerimizi
Her yağmur tanesinde coşkuyla birleştiririz
Halaya dururken!

Ulucanlarda yüreğimin bir yanı
Açık denizlerde özgür günlere açılan yelken
Bahar dalım, reyhan rengi acılardan uzağım
Kuşların kanadındaki gümüş aydınlıktayım
Tutsaklıkta hasretlerin rüzgarı dağıtsa da saçlarını
Unutma ki penceren kenarında olacak hep
Meltem rüzgarı!